Yıllardır kuaförlük mesleği içinde bir insan olarak; mesleki dayanışma adına örnek gösterilebilecek hiçbir oluşum içerinde ne oldum ne gördüm. Belki olmuştur ben görmedin, en azından Tire’de görmedim. Küçük şeyler hariç. Tire’de yaklaşık elli yıldır bu mesleğin başında olan insanlar bu işin baş sorumlularıdır. Daha sonra tabiî ki üyeleri olarak biz geliyoruz. Çünkü bu idarecileri bizler seçiyoruz. Ve seçtiğimize göre halimizden baya memnun görünüyoruz. Aslın da biraraya geldiğimizde sürekli sitemli bir şekilde birçok isteklerimiz olur ama eyleme koyacak durumumuz hiç olmadı. Bugüne kadar birçok yurt dışı ve yurt içi çalışmalarda bulundum. Mesleki dayanışmanın, paylaşımın, dostluğun, arkadaşlığın bana sağladığı katkıyı anlatamam. Bu organizasyonlar ve aktiviteler sayesinde gerek yurt dışı gerek yurt içi arkadaşlarım dostlarım oldu. Katkı anlamında en basit örneği vermek istersem birçok müşteri paylaşımımız oluyor. Mesela buradan başka bir şehre giden müşterilerimizin gideceği yere kuaför arkadaşımızı tavsiye ediyoruz. Ya da tam tersi olarak dışardan gelen birçok müşterimizin geldikleri yerin kuaförleri tavsiyesiyle bizim salonlarımıza geliyor. Başka bir örnek vermek istersek: bulunduğumuz yerden birçok yeniliği, ürünü ya da, ürün fiyatlarını takip edemiyoruz. Bahsettiğim dostluklar sayesinde bunları paylaşıp yararlanabiliyoruz. Bilindiği gibi dünyanın her yerinde ikili ilişkilerin ne denli etkili bir silah olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Dünya siyasetinden bunun örneklerini rahatlıkla görebiliriz. Bu örneklerden yola çıkarak Tire’deki meslektaşlarımızın neden hala bir birinde uzak neden birbirlerini düşman rakip olarak algıladıklarını anlamakta güçlük çekiyorum. Rekabet kesinlikle olmalı ama bu düşmanca değil dostça, kardeşçe, paylaşımla sıkça biraraya gelerek olur. Basit dedikodularla bir yerlere gelebileceğimizi düşünmüyorum. Dikkat ederseniz bütün dünyada şirket evlilikleri diye bir şey konuşuluyor ve gerçekleşiyor da. Neden bizde olmasın. Bakıyoruz birçok salonda bir usta bir çırak. Tek başlarına zorlu bir mücadele içerisinde kıvranıp duruyorlar. Ne bir tatil, ne bir sosyal yaşam. Bu nasıl bir anlayış anlayamadım. Maalesef oy uğruna buna çanak tutan yöneticilerimiz var. Hala umut ediyorum ki yeni nesil arkadaşlarımızın daha akıllı daha zeki hareket edeceklerini düşünüyor ve arzu ediyorum. Birçok hastalıktan ya da çeşitli nedenlerle zor durumda olan meslektaşlarımıza yardımcı olmak, ya da sosyalleşmenin ve dayanışmanın gereği olan çeşitli etkinlikler yapmak dostluğa ve arkadaşlığa katkı sağlayacak durumlardır. Umarım bu günden sonra birçok meslektaşımız bu konulara biraz daha ilgili olur ve iyi bir dayanışma örneği veririz.
AYDINCA KALIN.