İki dolum makinesine verdiğimiz fiyatın, onların verdiği fiyatın arasında kalan rakamla biz mandırayı kurduk. 1 milyon 100 bin kutusunun 700 bini zaten şu an doluma girecekti. İtalyan kazığı falan yok, tam tersine tasarruflu, ekonomik bir yatırım yaptık" dedi.
İzmir Büyükşehir’in geçmiş dönemdeki bürokratlarından İZTARIM eski Genel Müdürü ve Bayındır’daki BAYSAN şirketinin eski Genel Müdürü Murat Onkardeşler, 160 kişinin ücretsiz izne çıkarıldığı tesislerle ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.
Görev yaptığı döneme yönelik eleştirilere cevap veren Onkardeşler, Egedesonsöz’e yaptığı değerlendirmede Bayındır’daki fabrika açılmadan önce Pınar ve bazı şirketlere 80 milyon lira dolayında paketleme parası ödediklerini, bu işi kendi fabrikalarında yapabilmek için yatırım yaptıklarını anlattı. Onkardeşler, “Tetrapak’ın istediği fahiş fiyatı kabul etmedik, çok daha ucuza makineler aldık, dolumu kendimiz yaptık. Öyle ki, Tetrapak’ın istediği parayla makinelere ödediğimiz para arasındaki farkla mandıra kurduk” açıklamasında bulundu.
Onkardeşler, “Gerekçeler, bu tesisin kapanmasını gerektiren gerekçeler değildir. BAYSAN, İl özel idaresinden belediyeye transfer olmuş bir şirket. 2020 Ocak ayında yeniden faaliyete başladı. Mezbahayı aldığımızda arıtma tesisi yoktu. Ciddi bir yatırım yaptık. Mezbahayı et, sucuk, kavurma, döner ve parçalama işlerini yaptığımız bir entegre tesis haline getirdik. O tesiste günde 200 hayvan işleyebiliyorduk. 2023 yılı itibariyle de Halkın Bakkalı’nı Halkın Kasabı’na döndürme düşüncesi de bu işlevselliğin artmasından kaynaklandı. Ürettiğimiz et ve et ürünlerini Halkın Kasabı’nda satmaya başlamıştık” dedi.
BAYINDIR BELEDİYESİ’NDE BÜROKRATLAR ARASI ANLAŞMAZLIKLAR SONUCU ÇALIŞMA RUHSATINI BİR TÜRLÜ ALAMADIK
Depoda İtalya’dan getirilen 1 milyon 300 bin kutu bulunduğunu ve zararın olduğu yönündeki iddialara da yanıt veren Onkardeşler, şunları söyledi:
“2023 senesinde CHP Genel Başkanı geldi, Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nın açılışını yaptı. Fabrikanın açılış amacı, süt kuzusu projesinin sütlerinin dolumunu bu fabrikada yapmaktı. Her yıl Pınar’a ya da Gönen’in süt şirketlerine yaklaşık 80 milyon lira paketleme parası veriyorduk. Neden Bayındır’da kuruldu bu fabrika? Çünkü arazi kendi arazimiz. Sanayi imarlı bir arsa... Artı, Küçük Menderes Havzası, büyükbaş hayvancılığın merkezidir. Yaklaşık 130 kişi istihdam edildi o süreçte. Fabrikanın üretim ruhsatı vardı zaten, bakanlıktan alınmış… Bu ruhsat yoksa zaten bir ürünü üretip piyasaya veremezsiniz. Bizim belediyenin verdiği çalışma ruhsatımız henüz yoktu. O ruhsatı da almak için tüm belgeler hazırlanmıştı. O zaman Bayındır Belediyesi’nde bürokratlar arası bir takım anlaşmazlıklar sonucu çalışma ruhsatını bir türlü alamadık. Biz ayrıldıktan iki ay sonra da zaten ruhsat alındı.”
İTALYAN KAZIĞI FALAN YOK, TAM TERSİNE TASARRUFLU, EKONOMİK BİR YATIRIM YAPTIK
“Bu kadar büyük yokluğun içerisinde kamunun kaynaklarıyla tesisleri yaptık, işler hale getirdik. Biz göreve geldiğimizde koyun keçi üreticileri, yaptıkları işi terk etmeye başlamışlardı ki, biz koyun keçi sütü toplamaya başladık. İki kat fiyat vererek onların sütlerini aldık, üreticiyi teşvik ettik. Üreticiler, hal böyle olunca sürülerini çoğalttılar. İzmirli markasını ürettik. Fabrikamız çalışıyordu. İtalya’dan gelen 1 milyon 300 bin kutu duruyor, iddiası var. Tetrapak, piyasaya hakim olmuş, piyasanın yüzde 90’u bu firmadan kutusunu alıyor. Kabul edilmeyecek, fahiş bir fiyat çektiler. İtalya’dan aldığımız bir dolum makinesi var, bir de Finlandiya’dan aldığımız bir dolum makinesi var. Bu iki dolum makinesine verdiğimiz fiyatın, onların verdiği fiyatın arasında kalan rakamla biz mandırayı kurduk. O kadar büyük fark vardı yani… Tetrapak, kutuyu alırken şunu da bunu da benden alacaksın diye şart koşuyor. İtalyan firma hem çok uygun bir rakam verdi, hem de bu firma dünyanın pek çok şirketine ambalaj üreten bir firma. İtalya’dan ucuza aldığımız makinelerin ardından, kartonu da İtalya’dan ehven fiyata aldık. Kemalpaşa’da üretilenden, 30 sent daha ucuza aldık. 1 milyon 300 bin adet kutu rafta deniyor. 1 milyon 100 bini, süt kuzusu ambalajı, 200 bini İzmirli… Peki ne oldu? Biz Tire Süt ile anlaşmıştık. İhaleyi Tire Süt alırsa, ambalajı bize yaptıracak; ihaleyi biz alırsak, sütü onlardan alacağız, diye anlaştık. Yeni Başkan Cemil Tugay gelince, Süt Kuzusu durduruldu. Dolayısıyla aldığımız kartonlar orada kaldı. Çürümez, paslanmaz şeyler sonuçta. Tire Süt ile yeniden anlaştılar. Yaklaşık 4 milyon adet süt, 200 binini Bayındır’daki fabrikada yaptırma koşuluyla… O 1 milyon 100 bin kutunun 700 bini zaten şu an doluma girecekti. İtalyan kazığı falan yok, tam tersine tasarruflu, ekonomik bir yatırım yaptık.”
SEÇİM DÖNEMİNDE ZARAR EDECEĞİMİZİ BİLEREK ÜRETİM VE SATIŞ YAPIYORDUK
Murat Onkardeşler, et üreticilerine 126 milyon, süt üreticilerine 20 milyon lira borç olduğu iddialarına da açıklık getirdi:
“Bizim süt üreticilerine borcumuz yoktu. Fakat yeni yönetim, 4 ay boyunca keçi sütü aldı, insanların paralarını ödemedi. Üreticilerin üçte biri sattığı sütün parasını alamadı. 4 ay boyunca ne üretim yaptılar, ne de borç ödediler. Çünkü borç ödeyecek paraları yoktu. Et üreticilerine 126 milyon lira borcumuz vardı. O borç nasıl oluştu? Ocak, Şubat, Mart aylarında seçim atmosferi vardı ve biz o dönemde fiyatları sabit tuttuk. O dönemde 200 milyon liralık satış yaptık marketlerimizde. Bu satışın 180 milyon lirası et zaten. Kent Lokantası bugün nasıl kar etmiyorsa, biz de aynı şekilde o zaman bu işten kar etmiyorduk, zarar edeceğimizi bilerek üretim ve satış yapıyorduk, fiyatları sabit tutuyorduk. O zaman 200 milyon liralık sermaye artırımı yapalım dedik. O zaman borcumuz kalmayacaktı. Fakat yeni Başkan geldi, sermaye artırımı yapılmadı. ”
HİÇBİR ÜRETİM, SATIŞ YAPILMADAN 9 AY 350 KİŞİNİN MAAŞINI ÖDEDİLER
Halkın Kasabı’nın 55 milyon lira ciro yaptığını söyleyen Murat Onkardeşler, tesisin günde 100 ton süt basma kapasitesine sahip olduğunu belirtti:
“Hiçbir üretim yapılmadan, 9 ay boyunca hiçbir satış yapmadan, 350 kişinin maaşını ödediler. Ne Bayındır’da üretim yaptılar, ne de Ödemiş’te et ürettiler. Ne Halkın Bakkalı’nda satış yapıldı, ne Halkın Kasabı’nda… En son 55 milyon lira ciro yapmıştık Halkın Kasabı’nda… Bugün tüm Halkın Kasabı dükkanlarında ciro 1 milyon lira bile değil. Çünkü içeride satılacak ürün. Ödemiş’te yan parselde bir arazi aldık, daha büyük bir parçalama tesisi yapacaktık. Günde 100 ton UHT Süt basma kapasiteli makinemiz var. Bu makineler neden işletilmez, anlamak mümkün değil”