Kültür düzeyi normal derecede olan bir insan bilir ki; Bulgaristan, Yunanistan, Ermenistan vb. isimlendirmeler, genellikle coğrafi bölgeler için değil, siyasi şekil olarak “ devletler”içindir.
Araştırdım; Osmanlı İmparatorluğu’nda Eyalet veya Vilâyet olarak Kürdistan geçmiyor. Yalnız, Osmanlı’nın çöküşüne yakın çok kısa bir dönem bu kelime kullanılmış.
Diyarbakır’daki konuşmasında Barzani, bu kelimeyi kullandı diye benim Devlet’imin Başbakanı kullanmamalıdır. Bu konularda Başbakan, biz Türkleri incitmek için elinden de dilinden de geleni yapıyor! Neredeyse ikinci sınıf vatandaş olduk.
Başbakan’ın oraları bu şekilde ifade etmesi ne demektir bilirmisiniz? Saygı değer okurlarım; Musul, Kerkük, Erbil, Süleymaniye gibi bin yıldır Türk olan, şehir ve bölgeler Kürdistan olarak gösterilmek isteniyor. Bu durum şanlı Türk tarihine de bühtandır.
1600’lü yıllarda Evliya Çelebi Kürdistan tabirini kullanırken, Kürtlerin yaşadığı coğrafya demek istiyordu. Genç tarihçi ve araştırmacı Hakan Özoğlu, konu ile ilgili yaptığı araştırmalar sonucunda; “ Kürdistan kelimesi ile belirli, değişmez ve içinde Kürtlerin yaşadığı belli bir sınırdan ve kesin bir haritadan söz etmemizin mümkün olmadığını” belirtiyor.
Ünlü tarihçi Erhan Afyoncu’da, Kürdistan için bakın neler diyor; “Kürdistan Eyaleti” 20 yıl sürmüştü. Osmanlı döneminde Kürdistan 19. Yüz yıldaki kısa bir dönem hariç, idari değil coğrafi bir bölgenin adıydı ve bütün Güneydoğu Anadolu’yu içine almıyordu.”
Tarihçiler böyle diyor. Bir de benim diyeceklerim var;
“Türkleri ve Türklüğü, yani aslımızı, neslimizi unutturmamak açısından bunları yazayım dedim. Geçmişte rey verdiysek, Başbakan’ın her dediğini tasvip etmek zorunda da değiliz. Körü körüne siyasi düşüncede biat edenleri de düşünmeye ve silkinmeye davet ediyorum.”
Saygılarımla..