Kalpler yine on bir ayın sultanında buluştu. Maneviyatın arttığı bu aylar paylaşmayı, sevgiyi, empati duygusunu artırıyor.
Bir sevinç kaplıyor içimizi sağanak sağanak yağan rahmetin bir damlası da bize düşer mi diye düşünen kalplerde buluşuyoruz. O eski günlerde değiliz ama dualarımız hep aynı.
Sahurda uyanır gözlerim, gecenin son deminde bir aşk için kalkar ruhum önce verdiği bir lokmaya şükreder sonra da buna sahip olmayanları düşünür doyan karnımdan utanır yüreğim. Çok şükür karnımız bir lokma ile doyuyor. Asıl önemli olan doymayan nefsi doyurabilmek. Bunca aç ve muhtaçlığın bu denli sebebi doymayan nefsimiz değil mi? İşte tutulan oruç asıl nefsi terbiye etmek için. Orucu sadece mide tutmaz. Gözler de tutar bakmaz harama, diller de tutar konuşmaz kötü, eller de tutar kendisinin olmayan hiçbir şeyi ellemez, ayaklar da tutar bulunmaması gereken hiçbir yere gitmez sonra kalpler de tutar kibri , nefreti, küskünlüğü tutmaz içinde. Bütün azalarım da tutar işte böylesine acizliğini kabul edip nefsi öldürmek için.
Bir el vardır ki omuzlarımda bilirim ki o hep benimle. Sahurda okunur yürekleri dağlayan maniler. Ne yapayım seni bulmayan aklı, ne yapayım seni sevmeyen kalbi. Bir aşk uğruna yanmaz mı kalpler, sevmenin en güzelidir görmeden kalpte hissederek sevilen.
Geldi yine on bir ayın sultanı şaşıyor insan nasıl ağırlayacağını.
Bir iftar sofrasında yanan kandilde gözlerim, kulaklarım da okunacak ezanda, sevdiklerim ise sofranın etrafında biz de geldik ey on bir ayın sultanı rahmetinden, bereketinden, şefaatinden nasiplenmeye geldik.
Ne demiştik inanırsan herşeyi başarırsın. İnşallah inanarak yaptığınız ibadetler, hayırlar önünüze ışık olur.
Rabbim rahmetini hiç kimseden esirgemesin bu mübarek ayda yapılan dualarda seneye de tekrar buluşmak dileğiyle....
Hoşgeldin gönlümün sultanı...