HEY GİDİ…

Resmi gördünüz ve süreniz başladı…
Yaşı 50’yi aşmış 60’a merdiven dayamış, 70’e asansör yaptıranlar peşrev falan beklemeden aaah ahhh demiştir. Kürdîlihicazkâr olmasına dikkat edilmesi özel ricamdır.
Yaşı 15’i yeni geçmişler (ki onlar gazete okumaz anca tweet atarlar) burası neresi dedi. Kesin!
20’li yaşlarda liseyi bitirmiş, üniversitede (bir umut) okuyanlar ya da okumayanlar (endişelenmeyin sizin durumunuz daha iyi) ise bu resim hakkında ne derler bilinmez. Belki de ilgilendirmez.
30’lu yaştaki olgun insanlar anne babalarından duymuş, eski resimler ile ilgilenmiş olabilir. Bu yüzden de resmin neresi olduğunu bilebilirler.
40’lı yaşlara tabure koyanlar da eski kentin ne kadar güzel olduğunu şimdilerde çok daha iyi anlayarak bu resmi zaten biliyor olmalı…
Burası Tire’nin İstasyon Caddesi. Bazı Tireliler İzmir Caddesi de derler...
Şimdinin 30’lu ve 40’lı yaşları yaşayanları, büyüklerinden “aşağıdan bakınca caddenin yukarısına kadar, yukarıdan aşağıya kadar çok rahat görünürdü” sözünü pek çok kez işitmiştir.
Caddenin ortasından yürüyenleri ben çok kıskandım...
Çünkü trafik yok, özgürce yürüyorlar...
İşte hayalimdeki Tire’den küçük bir kesit!
Sağda görünen bina Cumhuriyet Meydanı’nda bugün de var olan Kaymakamlık lojmanı.
***
Hayalimdeki Tire’den bir kesit dedim ya, o kesitin tamamı şöyle;
Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan, Atatürk ve Gümüşpala caddelerini içine alan bir trafik yasağı olduğunu düşünün.
“Hadi canım sende!” diyeceğinize hayal edin…
Özgürce, araç geliyor mu endişesi olmadan, sağa sola bakmadan yürüyorsunuz Gümüşpala Caddesi’nde. Çocuğunuz bisikleti ile yanınızda ya da önünüzde ilerliyor gönlünce…
Araç trafiği olmadığı için sizin de endişelenmenize gerek yok. Bence bayanların büyük çoğunluğunun en büyük sorunu, Tire’nin bu bölgesindeki trafikten ve yoğun bir park sorunundan dolayı çocuklarını sürekli kontrol ediyor olmaları.
Trafiğe kapanan bu bölgede, keyifle alışveriş yapılır.
Alışveriş düşkünüyüz çünkü…
AVM’miz yok diye kan ağlıyoruz.
Her şeyimiz denk! Bir AVM’miz yok!
(Neyse konu AVM değil)
Sözünü ettiğim, hayal kurduğum, hayalimde trafiğe kapattığım bu bölgenin içinde yer alan Tahtakale Çarşısı, Bizans dönemi sonrasından bu yana Tire’nin çarşısı!
Hatta bu çarşı Bizans dönemi sonrası Tire’nin ilk Türk çarşı planı.
Yani AVM!
Oysa AVM derken şöyle yapıyoruz, aauğvüeme… Buna benzer bir telaffuzu var bu alışveriş merkezi kısaltmasının.
İçinde camisi ve hamamı bulunun, Adı Tahtakale olan bu çarşı sanırım adı havalı değil diye çarşı sınıfına sokulup ciddi bir çarşı merkezi sıfatı kazanamıyor.
Tahtakale, Bakırhanı, Çöplü Han, Kutu Han gibi tarihi ve bir o kadar da ilgisizlikten mahrum olan bu bölgeyi, Tire’nin en eski ve ölümle pençeleşen çarşısını trafiğe boğarak turizmi de yok ediyoruz.
Bu saydığım nedenler ile de Tire’nin eski hanlarından biri olan Perakendeciler Hanı yıkıldığında yerine meydan yapılmasını istemiştik.
Bu büyük ve tarihi çarşının güzelliği ve yorgunluğuna yakışan en güzel proje meydandı!
Bize kısmet değilmiş...
***
Şimdi bu resme tekrar bakın…
Bu huzuru Gümüşpala ve Atatürk caddeleri için de düşünün…
Hayal edin…
Edin ki, Tire’de gerçekleşecek projelerde biraz daha geleceği düşünerek kararlar verin…
Karar mekanizmalarını yönlendirin…
{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }