Her yerden geliyoruz ama...

Yıllar öncesi İzmir. Kentin bir çok yerine asılmış rengarenk afişler; Her yerden geliyoruz, Hep beraber geliyoruz. Sonrası, gelmedi. İlgilileri sebeplerini araştırıyordur.

Bu sözler facebook’ta okuduğum bir başka sözden geldi aklıma; Beni eleştirme hakkına sahip değilsin. Çünkü seninle aynı yerden ve aynı yollardan gelmedik, mealinde bir sözdü. Bu söz okuduğumda yazmadığım için kaydetmemiştim. Keşke kaydetseydim.
Tek tek insanlara ya da topluma baktığımızda eleştirecek birçok yön buluruz. Ama hiçbir zaman o kişileri ya da o kişilerin oluşturduğu toplumu eleştirirken, Onların özel şartlarını görmeyiz ya da görmezlikten geliriz.

Aynı kentte, aynı mahallede aynı sokakta ve hatta aynı apartmanda oturan insanları bir bütün olarak ele alma yanılgısını düşeriz. Bu genelleme ise yanlış sonuçlar çıkarmamıza neden olur.   

Söz konusu eksik bakış aynı mesleği icra eden kişiler için geçerli olduğu gibi aynı partiye oy veren kişiler içinde yanlış tahliller yapmamıza neden olur.
Oysa her insan doğup büyüdüğü koşullar, var olan ya da olmayan imkanları yanı sıra ailevi, sosyal çevresi ve dini etkiler ile yoğrularak bu günler gelmiştir. Bugün ise edindiği tecrübeler ve beklentileri doğrultusunda çevresini şekillendirir, siyasi hayatını yön verir.

Bu nedenledir ki insanların her yerden, hep beraber gelmesi mümkün ise de geldikleri yer yürüdükleri yol farklı olduğu için son aşamadaki beklentileri de farklı olur. Kimisi etrafı ağaçlarla, çiçeklerle bezenmiş düz bir yoldan, kimisi ise asfaltı bile dökülmemiş, kumlu/çamurlu dikenli yolardan geçerek. Bu noktadan sonra beklentiler farklı olduğu için görüş ayrılıkları tez zamanda ortaya çıkar.

Yerel seçimlerde Ödemiş Belediye Başkanlığı’nın kazanılmasından sonraki CHP’nin durumunu buna örnek olarak verebiliriz.

İki yıla yakındır uzak olmama rağmen hep birlikte izliyoruz. Belediye yönetimi ile ilçe yönetimi arasındaki anlaşmazlığın temel sebeplerinden en önemlisi budur. Muhalefet ya da seçim çalışmaları sırasında tam bir birlik ve beraberlik havası olmasına rağmen, seçimin hemen ertesinde bu ortamın yavaş, yavaş dağıldığını izledik.

Bir başka değişle seçim aşamasında her yerden hep beraber geldiler ama geldikten sonra hep beraber deme kısmı galiba unutuldu ki ikiye bölünme yaşandı.

Buradaki hep beraberlik deyimi “yarin yanağından gayrı, her şeyde, her yerde, hep beraber hep beraber, diyebilmek için” şiirindeki anlamında değildir elbet. Bir parti ya da partililer bir belediye seçimini niçin kazanmak istiyorlarsa, kazandıktan sonra yönetim aşamasında görüş alışverişinde bulunma, farklı beklentileri yerine getirme anlamında kullanıldığını da önemle belirtelim.

Her yerden hep beraber geldik ama hepimiz farklı yerlerden geldik ve beklentilerimiz de bir o kadar farklı. Böyle düşündüğümüzde icraatlar da bir o kadar çeşitlenecek, bir o kadar zenginleşecek, beklentiler ve dolayısıyla memnuniyet de azami oranda gerçekleşmiş olacaktır.

Bunu popülizm olarak nitelendirip reddetmek ise seçkinciliğe girer ki iletişimin kopmasına, yapılan hizmetlerin altında buzağı aranmasına sebep olur.
Yine facebook’tan kopyaladığım Bukowski’nin şu sözlerini ikili yani aşk/sevgi ilişkilerinde uygulayabilirsin ama ister seçilmiş ister atanmış ol idare etme tarzında mümkün olduğu kadar duymazlıktan gelmekte fayda var.
 
“Hayatta kimseyi değiştiremezsin.
Ve kimse için değişmemelisin...
Ne sen başkası için mecburi istikametsin;
Ne de başkası senin için.
Yorma kendini;
"Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin". Charles Bukowski
 
Görünen o ki ortak akılla yönetim anlayışı Ödemiş’te bugün için söz konusu değil. Ortak bir paydada Ödemiş’in çıkarları, dolayısıyla partinin çıkarları, doğrultusunda buluşma noktasından epey uzaklaşılmış.

Yeni ilçe başkanlarının isimleri telaffuz edilmeye başlanmış bile; Mehmet Eriş, Hüseyin Kurt, Mehmet Birlik, Mustafa Kaya, Baki Balıkçıoğlu ve hatta il başkanının olumsuz tavrı nedeniyle partiden istifa etmek zorunda kalan Mustafa Ali Fırtına bunlardan bazıları.

Şunu önemle belirtmek gerekir ki, bu kişilerin isimleri geçmesi kişisel tahminim değil çeşitli mecralarda konuşuluyor/yakıştırılıyor olmasıdır. Bir başka değişle bu isimler ilçe başkanı olma noktasında beyanda bulunmamış olabilir ve hatta tam tersine asla böyle bir görevi düşünmüyordurlar da.
Özellikle kurultay için imzaların toplandığı ve birçok yerde olduğu gibi Ödemiş’te de imzacılar ve mevcut yönetim yanlıları diye ikiye ayrılma olduğu düşünüldüğünde ilk anda yeni ilçe başkanının Kurultayın toplanıp toplanmamasına göre belirleneceğini söylemek pek de zor değil.
Kurultayın toplanması halinde mevcut ilçe yönetiminin ve İlçe Başkanı Emin Öztürk’ün yeni ilçe örgütünün belirlenmesinde etkili olacağı aksi halde Belediye

Başkanı Bekir Keskin ve eski belediye başkanı Mehmet Eriş’in etkili olacağını tahmin etmek zor değil.

Her iki gruptan bağımsız hareket eden ve son olarak “Kurultay için imza toplanmaması” için imza kampanyası düzenleyen Baki Balıkçıoğlu ve arkadaşlarını da tabanda siyaset yaparak parti içindeki ağırlıklarını korumaya çalıştıklarını görüyoruz.

Bir toplantılarına katılma fırsatı bulduğum grubun, genel başkanları Kılıçdaroğlu’na olan güvenlerinin tam olduğunu ve parti içi demokrasinin yerleştirilebilmesi, yeni CHP’nin kendisini halka anlatabilmesi için zamana ihtiyacı olduğu yaklaşımı içinde olduklarını, Kurultayla zaman kaybetmek yerine seçim sonuçları üzerinde gerçekçi bir değerlendirme yaparak köy ve beldelere ziyaretler yapılması/yaptıklarını samimi bir şekilde ifade ediyorlar.

Bakalım ne olacak.

Yeni dönemdeki bu üçüncü yazımızda yerele yavaş yavaş girmeye başladık. Bir yandan yerel yönetim olarak belediye ve İl Genel Meclisi’nde iktidar olan CHP’nin çalışmaları gerek ise hükümet kurulmasından sonra AK Parti’nin yerel hizmetlerini eleştirmeye/övmeye ve belki de baraj yapımında olduğu gibi geri sayıma başlamak istiyorum.

Ayrıca face’ten seçtiklerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum. İşte ilk iki tanesi:
 
Kendine gel, seni orada bekliyorum .
 
Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; Hem yolunu kaybedersin, hem dostunu.."
{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }