Bir toplumda insanların diğer insanlarla ilişkilerini düzenleyen unsurlardan biri de görgü kurallarıdır. Görgü kuralları, dini ve ahlakı değerlerle birlikte milletlerin örf-adet, gelenek ve göreneklerini bünyesinde bulundurur ve bu sayede toplum, varlığını ve bütünlüğünü sürdürür. Görgü kuralları; komşuluk ilişkileri, selamlaşma, karşılama, uğurlama, tebrik, düğün, taziye, cenaze, yeme-içme, giyim-kuşam, misafir olma veya misafir ağırlama, eğlenme ve telefonla konuşma gibi hayatımızın birçok alanında uyulması gereken kurallardır. Görgü kurallarına uymak, kişinin başkalarına saygısının bir gereği ve göstergesidir.
Müslümanların toplum hayatında uygulaması gereken pek çok görgü kuralı vardır. Bu konuların çerçevesini Kur’an ve Peygamber Efendimiz’in uygulamaları ve bize tavsiye ettiği ölçüler oluşturur. Kur’an’da bizim günlük hayatımızla ilgili selamlaşmadan ziyaret adabına kadar birçok tavsiyeleri yer verildiği görülür. Selamlaşma adabı ile ilgili bir ayette şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Kendi evleriniz dışındaki evlere, sahiplerine seslenip (izin alıp) selam vermeden girmeyiniz. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır…”buyrulmaktadır. Peygamberimiz de birçok hadisinde bizlere komşuluk ilişkilerinden misafirliğe, yeme-içmeden oturup-kalkmaya birçok davranış modeli belirlemiştir.
Görgü kuralları, toplumun tutarlılığı ve disiplinidir. İnsanın değeri ve derecesi de diğer insanlara karşı davranışlarıyla ortaya çıkar. Bir kimse için “ iyi insandır” dediğimizde onun mesleğini, makamını, servetini ve fiziksel özelliklerini değil, insanlara karşı sözüyle ve davranışlarıyla tutumunu dikkate alırız.
Müslüman insanlarla iyi geçinmeli; kötülüğe iyilikle karşılık verebilmeli; küskünlükten, dargınlıktan ve düşmanlıktan uzak durmalıdır. İnsanların kusurlarını araştırmamalı; insanları zan ve töhmet altında bırakmamalıdır. Büyüklere saygı ve küçüklere sevgiyle yaklaşmalı, insanlarla selamlaşma günün her saatinde görgü kuralları uygun davranmalıdır. Hayatta israftan ve aşırılıktan kaçınmalı; yapılan iyiliklere karşı teşekkür etmesini bilmelidir. Yaptığı işleri başa kakmamalı; kendisi için arzu ettiği güzel şeyleri Müslüman bir kardeşi için de arzu etmelidir. Toplu taşım araçlarında yaşlılara ve hanımlara yer verebilmeli; aksırana karşı hayır dua etmeli; çok yaşa, sağlıklı yaşa veya yerhamükellah demeli. Kaba, çirkin edep dışı müstehcen sözlerden de sakınmalıdır.
Müslüman, inancında, işlerinde ve diğer davranışlarında dikkatli olmalıdır. Kırıcı , kaba, anlayışsız ve çirkin davranışlardan uzak durmalıdır. Çünkü İslam, hayatın her alanında Müslümanın edepli, terbiyeli, saygılı, mütevazı ve nazik olmasını istemektedir. Rabbimiz ve insanlar nezdindeki değerimiz de buna bağlıdır. Yüce Rabbimiz bütün sorumluluklarımızı yerine getirebilmemizde yardımcımız olsun.