Yüce Allah Kutsal Kitabımız Kur’an’da: “Sakın cahillerden olma!” “Cahillerden yüz çevir” buyuruyor…
Kur’an-ı Kerim’in pek çok ayetinde ve O’nun tefsiri mesabesindeki hadis-i şeriflerde cehalet yerilmiş; ilim tahsili, okuyup-yazma teşvik edilerek övülmüştür. Sevgili Peygamberimize ilk vahyolunan ayet de “Oku” emriyle başlamıştır.
İslam; ilme, okumaya, öğrenmeye büyük önem vermiş; ilim öğrenmeyi kadın-erkek her Müslüman’a farz kılmıştır. Bu konuda karşılaşılabilecek bütün zorluk ve meşakkatlere rağmen ilim öğrenmeyi tavsiye ederek, ilim rütbesini en büyük rütbe olarak kabul etmiştir.
Müslümanlıkla cehalet birbiriyle bağdaşmaz. Cehaletin ve geriliğin İslam’da asla yeri yoktur. Çünkü cehalet, insanın şeref, haysiyet ve onurunu ayaklar altına düşüren en kötü sıfattır. Bu sebeple, İslam öncesi Arap toplumundan bahsedilirken o döneme cahiliyye dönemi denilmesi; müşriklerin lideri için de cehaletin babası anlamına gelen “Ebu Cehil” lakabının verilmesi çok anlamlıdır.
Kur’an-ı Kerim’de: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” buyruluyor. Sevgili Peygamberimiz de: “İlim, mü’minin yitik malıdır. Onu nerede bulursa alsın.” buyuruyor. Bu ve benzeri ayet ve hadisler ilmin mutlak değerine işaret etmişlerdir. Bedir’de esir alınan müşriklerin 10 Müslüman’a okuma-yazma öğretmeleri halinde serbest bırakılmaları, oldukça anlamlıdır. Bu uygulama, Sevgili Peygamberimizin ve O’nun tebliğ ettiği Yüce İslam Dini’nin, okuma ve yazmaya, dolayısıyla ilim öğrenmeye ne derece büyük önem atfettiğinin en güzel göstergesidir.
Yüce Allah’ın bizlere birer emaneti olan çocuklarımız arasında yozlaşma ve kendi milli değerlerine yabancılaşma daha fazla yaygınlaşmadan gerekli tedbirleri almalıyız. Unutulmamalıdır ki yeni yetişen nesiller, milletlerin geleceği ve en önemli güç kaynağıdır. Bu sebepledir ki her millet, kendi geleceğini garanti altına almak, milli ve manevi değerlerini yükseltip geliştirmek maksadıyla bilgili, görgülü, çalışkan ve üretken nesiller yetiştirmeye özen göstermektedir. Eğer yeni yetişen nesiller dini eğitimden mahrum bırakılırlarsa veya iyi eğitilmezlerse uyuşturucu, alkol, tembellik, kapkaççılık veya zararlı akımların ağına düşmeye müsait hale gelirler.
Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın bu kötülüklerden uzak kalması; ailesine, vatanına, milletine ve bütün insanlığa faydalı bireyler olarak yetişmesi, hepimizin en büyük arzusudur.
Eğitimin temeli ailede başlar; okulla ve çevreyle devam eder. Her çocuk, ailesinden, okulundan ve çevresinden edindiği bilgi ve davranışların etkisi altındadır. Bu noktada, kız-erkek ayrımı yapmaksızın çocuklarımızın dini eğitimleri için bütün imkanlarımızı seferber edelim.
Unutmayalım! İslam’ın gayesi, insanı kemale erdirmektir. Bu da ancak nesillerimizi iyi eğitmekle mümkündür.