Appak, TBMM'nin açılışının 105. yıl dönümünde, bu anlamlı günün ulusal egemenliğin tescili ve çocuklara adanmış bir bayram olduğunu vurgulayarak, tüm ulusun bayramını kutladı.
Ancak Appak, açıklamasında ulusal egemenliğin içinin boşaltıldığı ve çocukların geleceğinden kaygılı bir toplumun var edildiği eleştirisinde bulundu. Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşıldığını savunan Appak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini iddia etti.
"Eğitim, MEB, Diyanet, Tarikat, Cemaat İş Birliğinde Fiili İşgal Altında"
Siyasi iktidarın eğitimi itaat eden yönetilebilir bir toplum yaratmak için ideolojik bir aygıt olarak kullandığını öne süren Appak, eğitimin hiç olmadığı kadar niteliksiz hale getirildiğini söyledi. Appak, "Siyasi iktidarın bilinçli bir tercihi olarak eğitim, MEB, Diyanet, tarikat, cemaat iş birliğinde fiili işgal altında kalmıştır. Laik, bilimsel, kamusal, çağdaş ve karma eğitim büyük bir saldırıya uğramaktadır" ifadelerini kullandı.
Eğitimin bir ayrıcalık haline dönüştüğünü, gericileştirildiğini, ticarileştirildiğini ve eşitsizliğin arttığını belirten Appak, devlet okullarında eğitim görmenin bile ciddi bir masraf haline geldiğini, özel okul oranlarının %1'den %20'ye çıktığını, devlet okullarının yetersiz bırakıldığını ve tarikat ile cemaatlerin okullarda etkin hale geldiğini savundu.
"İktidar, Diyanet'i Alternatif Eğitim Bakanlığı Haline Getirdi"
Türkiye'deki öğrencilerin okuduğunu anlamada ve temel bilimlerde OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer almasına dikkat çeken Appak, merkezi sınavlarda yüzbinlerce öğrencinin sıfır çekmesini, okullarda çocukların aç kalmasını ve diplomalı işsizlerin artmasını iktidarın dert edinmediğini söyledi. Appak, "İktidar, Diyanet'i alternatif bir eğitim bakanlığı halini getirmiş, tarikat ve cemaatlerin eğitim ortamlarına dahil etmiş, din derslerinin sayısını artırarak tüm çocukların laik bilimsel çağdaş eğitim hakkını yok etmiştir" dedi.
Çocuk İşçiliği ve Erken Yaşta Evlilikler Vurgusu
Mustafa Kemal Atatürk'ün "Vatanı korumak çocukları korumakla başlar" sözünü hatırlatan Appak, çocukların eğitim ve sağlık hakkından eşit koşullarda yararlanmasının devletin birincil sorumluluğu olduğunu vurguladı. Ancak Appak, siyasi iktidarın ideolojik hedefleri doğrultusunda tarikat ve cemaatlerle iş birliği yaparak çocuklara zulmettiğini ve sermaye ile iş birliği içinde başka bir zulmün taşlarını ördüğünü iddia etti.
Yoksulluk ve denetimsizlik sebebiyle çocuk işçi sayısının arttığını belirten Appak, MESEM'ler aracılığıyla binlerce çocuğun ucuz iş gücü olarak sömürülmesine ve tehlikeli koşullarda çalıştırılmasına sebep olunduğunu söyledi. Appak, MESEM'lerde bugüne kadar 14 çocuğun hayatını kaybettiğini ve yüzlerce çocuğun yaralandığını dile getirdi.
Okul çağında olmasına rağmen 1 milyon 584 bin öğrencinin eğitim dışında kaldığını, sokaklarda, tarlalarda ve fabrikalarda çalıştırılan, şiddet ve istismar mağduru olan milyonlarca çocuk bulunduğunu ifade eden Appak, TÜİK verilerine göre 2024 yılında binlerce kız çocuğunun evlendirildiğini ve kayıtlı çocuk işçi sayısının 1 milyon 474 bine ulaştığını, kayıt dışı çalışanlarla birlikte bu sayının 3.5 milyona yaklaştığını söyledi.
"Laik Eğitime ve Laik Topluma Sahip Çıkmak Çok Daha Büyük Önem Taşımaktadır"
Siyasi iktidarların devletin sahibi olmadığını, Anayasaya ve hukuka göre hareket etme ve çocuklara karşı sorumlu davranma vazifeleri olduğunu vurgulayan Appak, laik eğitimin ve laik toplumun öneminin arttığı bu süreçte, öğretim birliğine son vererek eğitimi gericiliğin ve piyasacılığın kıskacına sokmak isteyen anlayışa karşı çocuklara, onların laik, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve parasız eğitim hakkına sahip çıkmanın büyük önem taşıdığını belirtti.
23 Nisan'ın sadece çocuk bayramı olmadığını, aynı zamanda ulusal egemenliğe geçişin günü olduğunu hatırlatan Appak, ulusal egemenlik ilkesini güçlendirmedikçe geleceğin tehdit altında olduğunu söyledi. Appak, özgür iradeli bireylerin ancak laik, çağdaş, bilimsel, demokratik, ulusal, kamusal ve parasız eğitimle yetişeceğini ifade etti.
Appak, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, aydınlık geleceğin güneşi ve güvencesi olan çocuklar başta olmak üzere, tüm ulusun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayarak açıklamasını sonlandırdı.