EBEDİ MUTLULUK YOLU CENNET

Bir mü’minin en büyük gayesi Yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak olmalıdır Dünyada iyilik ehli olarak yaşayıp Yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazananlara ise ahirette mükafat olarak Cennet vaat edilmektedir… O cennet ki, iman edip sâlih amel işleyenlerin ahiret yurdundaki kutlu makamı… Rabbinin huzuruna günahkar olarak varmaktan korkanların ve nefsini kötülüklerden arındıranların ebedî yurdu…Güzel ameller işleyerek elde edilmesi teşvik edilen hoş bir mekan…
Bu konuda Yüce Allah Al-i İmran suresinde şöyle buyuruyor: “Rabbinizin bağışlamasına ve gökler ve yer genişliğinde olan, müttakiler için hazırlanmış bulunan cennete koşun. O müttakiler bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcar, öfkelerini yener ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever. Kişi bu mükafata, imanı, ibadeti, güzel ahlakı ve yararlı işleriyle erişecektir.
Yeri geldiğinde canını ve malını Allah yolunda feda ederek, insanların iyiliği için çalışarak, helal rızık kazanmak için çalışıp çabalayarak ve büyük-küçük demeden her türlü güzel işleri yapmaya çalışarak gelecektir bu kutlu mekana…Yüce Rabbimiz cennet ehlinin bazı niteliklerini şöyle dile getiriyor: “Onlar Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle savanlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır. Bu sonuç da Adn cennetleridir. Atalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlarla beraber oraya girerler. Melekler de her bir kapıdan yanlarına girerler (ve şöyle derler): " Sabretmenize karşılık selam sizlere. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir.
Bu seçkin insanlar bölük bölük girerler mutluluk ülkesine… Üzüntü, yorgunluk ve hoşa gitmeyen her şeyden uzak oldukları halde en güzel makamlar tahsis edilir kendilerine…Günah işlemekten sakınan müminler için artık hoş bir hayat başlamaktadır ahiret yurdunda.. Müminlerin Cennet'e girişlerini tasvir eden diğer bir ayette, gıbta edilecek bu manzara şöyle anlatılır: “Rablerine karşı gelmekten sakınanlar bölük bölük cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: “Size selam olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi ebedi kalmak üzere girin cennete.
Bir kısmı dünyadakileri andıran, bir kısmı ise daha önce hiçbir nefsin görüp bilmediği, çeşit çeşit cennet nimetleri, hayal ve ifade sınırlarımızın çok ötesindedir. Gönüllerin çekip gözlerin hoşlanacağı her şey oradadır.
İşte Rabbimizin bizlere hazırlamış olduğu cenneti anlatan ayetlerden bir demet:
Gerçek şu ki bugün cennet ehli sevinç ve mutluluk dolu bir yaşantı içindedirler. (Yasin 36/55)
Kendileri ve eşleri gölgeliklerde tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. (Yasin 36/56)
Orada taptaze-meyveler ve arzu ettikleri her şey onlarındır. (Yasin 36/57)
Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak kendilerine "Selam" (vardır). (Yasin 36/58)
Onlara altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur. (Maide 5/ 119)
Bu güzel sonuca yalnızca dünyanın imtihan yeri olarak yaratıldığını bilen, Allah ve Rasülünün mesajlarına uyan, yararlı işler yaparak Allah’ın rızasına uygun yaşayanların ulaşacaklarını asla unutmayalım.
{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }