“Dur” diyebilmek

İzmir’in merkez ilçelerini saymazsak en büyük ve en önemli ilçesi şüphesiz Ödemiş’tir. Ancak Ödemiş ve Ödemişli bu önemden paylarını ne kadar alıyor?
 
Yıllardır ilk kez Ödemiş’e gelenlerin en çok dikkatini çeken ve göreni adeta korkutan Ödemiş girişindeki görüntü kirliliği hala çözümsüzlüğüyle duruyor. İlçenin hava kirliliğiyle ilgili sorunları ise bu köşede defalarca aktarmaya çalıştım.
 
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de halkımız içinde empati kurma yeteneğinden uzak bazıları Ödemiş’in kent görüntüsüne ve yaşanabilirliğine adeta balta vurmakta. Çöp kutuları yerine hala sokağı ve yol kenarlarındaki yeşillendirmeyi kullanan duyarsız kişi sayısı maalesef ki azımsanmayacak kadar çok. Hele hele sokakları aydınlatmaya yarayan sokak lambalarını insanüstü bir gayretle kıran densizlere ne demeli? Eminim birçoğunuz bunlara kızıyorsunuzdur, ancak bu konuda ne kadar duyarlı davranıyorsunuz? Kaç kişi elindeki gofretin paketini yere atanları uyardı? Kaç kişi kamu malı olan sokak lambalarına, çiçeklere, levhalara zarar verenlere engel olmaya çalıştı? Yoksa sizler de “aman sende uyarsak da yapıyorlar, hem durup dururken dayak yeme riskine ne gerek var, ortalık serseri kaynıyor” diyenlerden misiniz? Peki susunca bunlar azalacak mı? Hadi diyelim korktun, peki başka zaman saatlerce konuşabildiğiniz telefonu kullanarak durumu güvenlik güçlerine ihbar etmek de mi zor? Olanlara seyirci kalırsanız kötü örneklerin daha da artmasına dolaylı olarak katkıda bulunmuş oluruz. Gördüğümüz çirkinliklere duyarsız kalmayalım, birlik olmaya çalışalım.
 
Halk olarak bunları yapmaya özen göstersek de asıl sorumluluk kamu kuruluşları ve tabii ki idarecilerinde. Adliyenin karşı sırasında başka bir ifadeyle gece gündüz önünde nöbet tutulan Askerlik Şubesi ve Jandarma İlçe Komutanlığı’nın tam karşısındaki sırada bulunan sokak aydınlatmalarından birkaç tanesi uzun süredir kırık. Bu konuda belediye yetkililerince hiçbir düzeltme ve tamirat yapılmaması da ayrı bir sorun. İnsan boyunu aşan bir lambayı kırma azmine sahip (!) ve lambayı kırmayı da marifet sayan zeka özürlülere daha fazla söyleyecek sözüm yok ama Ödemiş’in en güvenlikli yerleri arasında olması gereken bu alanda nasıl olur da sokak terörü gerçekleşir? Cevap verilirse öğreneceğiz..
 
Bir başka önemli konuda trafik terörü. Özellikle Adnan Menderes Bulvarı araçlar ve motosikletler tarafından adeta hız alanı haline getirilmiş durumda. Çocukları ve yaşlıları bir kenara bırakın sağlıklı ve sportif insanlar için bile bu caddede karşıdan karşıya geçmek büyük risk oluşturuyor. Maalesef yaya geçici işaretini araç yokken yayaların geçebileceği yer olarak algılayan duyarsız ve bilgisiz insan sayısı o kadar çok ki; böylesine uzun ve düz bir caddede hızı azaltmak için hız tümseği ya da kauçuk veya plastikten üretilmiş hız kesicilerin özellikle bu caddede mutlaka kullanılması gerek. Maalesef ki ulus olarak oto kontrol mekanizmamız fazla gelişmemiş olduğundan benzer uygulamalar zorunluluk arz ediyor. Yetkililerin bu ve benzer noktalarda gerekli girişimleri yapmaması halinde doğacak bir can kaybının hem maddi hem de manevi sorumluluklarını da hatırlatmak isterim.
 
Ödemiş’in daha sağlıklı, daha güvenli bir kent olması için tüm halkımızın ve kent idarecilerinin üzerlerine düşeni yapacağını ve Ödemiş’te yaşanan teröre “dur” diyeceğini umut ediyorum. Kent sorunlarına ve yazdıklarıma tepkisiz kalmayan Ödemiş Kaymakam’ı sayın Abdurrahman Koçoğlu ve Emniyet Müdürü sayın Levent Akbaş’ın bu konuda da gereken adımları atacağından eminim.
{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }