Diyarbakır, Van, Mardin ve... DEMOKRATİK "TİK"

DEMOKRATİK "TİK"

Bak efendi...

Demokraside millet, sadece oy ve çoğunluk demek olabilir. Kişilerin hakkı için asli unsuru tahrif etmek, hatta bazen halkların kardeşliği safsatasıyla devletin temeline dinamit koymak olabilir. 

Ama cumhuriyet bunu asla kabul etmez. Çünkü cumhuriyette millet varsa devlet vardır. Devlet millete Tanrı tarafından verilmiş bir kut gibidir.

Demokraside milletin oylarıyla seçilip devlete ihanet etmeniz hoş görülebilir. Ama cumhuriyette bütün oyları siz alsanız bile devlete ihanet affedilemez.

Oy uğruna herkese her görüşe her niyete alkış tutmak, mavi boncuk dağıtmak, dansöz gibi kıvırmak sizi çok demokrat yapabilir ama, cumhuriyette bunu yapmak, sahtekarlık, hainlik, fahişelik anlamına gelir. 

Ekmeğini yediğiniz vatanın bölünmesi, bölücüye destek olunması bazen size demokratik bir hak gibi gelebilir ama, bu "tik", cumhuriyet için ihanetin ağa babasıdır.

Demokraside Diyarbakır, Van ve Mardin'i yönetmek için oy almanız yeterlidir ama Cumhuriyet için buralar sadece bir il ve şehir değildir.

Aldığınız oy ile yönettiğiniz kurumun kaynaklarını istediğiniz gibi kullanmak, gerektiğinde sizi siyasetçi yapan örgütlere aktarmak, teröristin adını bir kahraman gibi cadde ve sokaklara  vermek, demokratik bir hak gibi durabilir ama, bu Cumhuriyet için milletin kaynaklarıyla milletin ve devletin başına çorap örmekten başka bir şey değildir. 

Millet ittifakı bahanesiyle teröre teröriste methiye düzmek, hendek kazanlara özgürlük istemek, doğum günü partisi düzenlemek, terörist cenazesine katılanlarla kolkola siyaset yapmak demokrasi içinde tartışılabilir bir konu olabilir belki de ama, Cumhuriyet bunları tartışmaya bile açmadan ihanet kefesine koyar. 

Demokraside şehit yakınlarını işten atmak bir idari tercih iken, cumhuriyette bunu yapanlar şerefsiz olarak bilinirler.

Demokrasi bahanesiyle Irak'ta, Suriye'de ve tüm dünyada her türlü katliam, sömürü, kargaşa ve müdehale yapılır, Kobane için ayağa kalkışılır ama hiç bir ülke ve toplum,  bu tür eylemleri Cumhuriyet için yaptığını söylemeye cesaret edemez. Çünkü Cumhuriyet düşüncesinin midesi böyle şeyleri kaldırmaz.

Demokrasiyi tesis etmek için sandık koyup oyları saymanız çoğu zaman yeterli gibi görünür ama cumhuriyet için tarih bilinci, adalet anlayışı, milletin selameti, vatanın bölünmez bütünlüğü ve devletin bekası vazgeçilemez değerlerdir.

Demokrasinin dilinde millet sadece bir seçim ittifakıdır, cumhuriyet sözlüğünde ise millet, devletin bekası için asli unsurdur. 

Demokrasi çoğunluk arar. Cumhuriyet ise Mustafa Kemal Atatürk gibi  bütünlük peşindedir.

Demokraside seçilmiş kamu görevlisini teröre destek verdiğinde görevden almak "milli iradeye ipotek koymak" olarak yorumlanabilir ama Cumhuriyet için bu takdir edilesi, kutlu bir irade beyanıdır. 

Bu yüzden dilimizde demokrasi sakızı ile millet ittifakı yalanına kanmıyoruz. 

Bu yüzden Atatürk'ün emaneti cumhuriyetin ilkelerini son başbuğ gibi demokrasiden daha çok önemsiyoruz. 

Ve bu yüzden sahtekâr demokrasinin kayyumlarına değil cumhurun bekası için irade beyanında bulunan devletin kayyumlarına itibar ediyoruz. 

Böyle biline...

{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }