Benim çocuklarım liseyi bitirdiğinde, Ödemiş’te dershane yoktu. İzmir’de bir-iki dershane vardı. Bir hafta-on günlük gidebildiler. O da çok az. Sabah otobüsle İzmir’e gidip akşama döndüler. Sonraki yıllarda dershaneler ilçelere de yayıldı. Dershanelerin açılma sebebini ihtiyacını burada uzun uzun anlatmaya gerek yok. Eğitimdeki yetersizlik bu ihtiyacı doğurmuştur. Geçen hafta içinde Mecliste AK Partili Milletvekillerinin oylarıyla Türkiye’deki bütün dershanelerin kapatılması kararı çıktı. İşin enteresan yönü kapatma gerekçesi olarak makul hiçbir sebepleri olmadı. Milletvekillerinin de akıl ve mantıkla izah edebileceklerini sanmıyorum. Gönül rahatlığı ile seçim çevrelerine gidebildiklerini sanmıyorum.
Çarpık seçim sistemi yüzünden, yüzünü dahi görmeden oy verdiğim AK Partili milletvekillerinden Ödemiş’e gelip de Gazetemiz Yerel Güç’ü ziyaret edecek birine rastlarsam konu ile ilgili beni ikna etmesini isteyeceğim.
Gerçi çıkardıkları yasanın haksız hukuksuz olduğunu onların da bilip itiraf edemediklerine eminim. Onlar da mezkûr yasanın Anayasa Mahkemesi’nden, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden döneceğini bile bile bu kapatma kararına Meclis’te oy verdiler.
Bizlerin, yeni bir Anayasa ve onun getireceği özgürlükler için, Avrupa Birliği standartlarında bir demokrasi için, oy verip Ankara’ya gönderdiğimiz sizler halkın kendi parasıyla kurduğu eğitim kurumlarını kapattınız. Bunların birer hür teşebbüs olduğunu bile bile. Son haftalarda daha nice anti demokratik yasayı el çabukluğu ile çıkardınız. Bize verdiğiniz sözler bunlar değildi. Nasıl halkın karşısına çıkabileceğinizi doğrusu merak ediyorum. Verdiğiniz vaatleri halk sormayacak mı?
Şimdilerde bölgelerinizi geziyorsunuz. Şehir ve köylerde, gittiğiniz her yerde, çaldığınız her kapıda, Pazar yerlerinde, düğün ve sünnetlerde, hatta cenazelerde, cami avlusunda bu milletin çocukları yüzünüze bakıp sormayacaklar mı? Benim geleceğimi kurtaracak dershaneleri niye kapattınız diye? Makul bir cevabınız yok ki. Kem kümle geçiştireceksiniz. Sizin de çocuğunuz, torununuz, yeğenleriniz sanki dershaneye gitmediler mi? Tabii sizlerin tuzu kuru. Özel dersler aldırarak çocuklarınızı bundan sonra da haksız rekabet olacak sınavlara hazırlayabilirsiniz. Ya, Anadolu’nun şanssız çocukları ne yapacak hiç düşünmediniz değil mi?
Eğitimde reform yapıyoruz, dershaneleri kapamıyor dönüştürüyoruz sözünüzü duyar gibiyim. Bu bir aldatmaca değil mi? Sayın milletvekilleri! Sizler de biliyorsunuz. Türkiye’de eğitim çöktü. Reform diye diye yaptığınız her değişiklik ile mevcut her sistemi çökerttiniz, eğitimin içini boşalttınız. Gençlerin geleceğini çaldığınızı vicdanınızda hissedeceksiniz elbet. Artık reform falan yapmayın. Bir erken seçim kararı ile biz Türk halkı, bir ümitle yeni yöneticilerini seçsin.
Dershaneleri kapatıp, büyük bir işi başarmanın rahatlığıyla uykularınız olsun. Hiç kimseye, hiçbir cevap veremeyeceksiniz. Çocuğum liseyi bitirdi, sayın vekilim, üniversite sınavlarına nasıl hazırlansın diye soran seçmenin olmayacak mı sanıyorsunuz. Hiç kimseye bu konuda hiçbir cevabınız olmayacak. Çünkü gerekçeniz yoktu. Çünkü haksızdınız! Çünkü kimselerin görüşüne değer vermediniz, çünkü her sese, herkese kulak tıkadınız. Bundan sonra şereflendirdiğiniz şehirlerde, köylerde gittiğiniz her yerde dershane kapatan partinin mensubu olarak karşılanacaksınız. Size soracaklar niçin kapattınız diye. Kâbuslu uykularınız olacak. Bir gün milletvekilliğiniz bitecek, ardından sizi kaymaklı bir yere yönetim kurulu üyesi yapacaklar, o da bitecek. Bizim gibi sıradan insanlar olacaksınız, yaşlanacaksınız. İtibara işte o zaman büyük ihtiyaç duyacaksınız. Çevrenizde alkışçılar, iş bağlayıcılar olmayacak. Yapayalnız kalacaksınız. O zaman, birileri, sizi hasbelkader tanıyıp da; meselâ bir camii avlusunda veya Pazar yerinde, zaten yıllardır beyninizi tırmalayan o soruyla yine karşılaşacaksınız, belki üniversite okuma hedefine ulaşamamış bir genç tarafından. O zalim soru: Niçin kapattınız benim istikbalimi sağlayacak dershaneyi diye. Sahi bu milletin çocuklarına bunu niye yaptınız?
Evet, bir öfkeyle, kinle, nefretle, haksızca dershaneleri kapattınız. Ama sanıyor musunuz ki; Eğitime, gençliğin geleceğine sevdalı insanlar yaptıkları mukaddes işten vazgeçecek. Bir yoksul Anadolu çocuğunun istikbalini kurtarmak için bugüne kadar canla başla çalışan eğitim gönüllüleri köşelerine çekilip oturacaklar mı?
Dünyanın 160 ülkesinde bu mukaddes eğitim hizmetini veren insanlar, kendi vatanının çocuklarını mı öksüz bırakacaklar? Durmak yok, eğitime devam!