BAHAR BAYRAMI VE HIDRELLEZ ŞENLİKLERİ

Kur'an'da: "Hiç şüphe yok ki İlyas Peygamberlerdendir" ayetiyle peygamberliği sabit olan İlyas (as) İsrailoğulları kavmine elçi olarak gittiğinde onlar dört yönde cephesi olan Ba'l adında bir puta tapıyorlardı Hz İlyas tüm uğraşlarına rağmen bunları puta tapmaktan vaz geçirememiş İsrail oğulları Hz İlyas'ın peygamberliğini yalanlayarak ülkeleri Ba'l Bek'ten çıkarmışlardı Bir süre sonra başlarına felâket gelince Hz İlyas'ı tekrar çağırmışlar ancak yine nankörlük yaptıklarında Hz İlyas oradan ayrılmış ve bu ayrılık bir bahar günü Hızır (as) ile buluşmalarını sağlamış ve müteakip buluşmalar her bahar başlangıcında devam etmiştir
Hızır ve İlyas (as) beraber oldukları günleri Allah yolunda olmanın sevinciyle ibadet ve tatlı sohbetlerle geçirmişlerdi İşte bu olaya dayanan halk zamanla Hızır ve İlyas (as) 'ın geleneğini sürdürmek amacıyla her sene Altı Mayısta toplanıp dua ve sohbet günleri oluşturarak o günü anmışlardı Ancak Hıdır İlyas olarak bilinen olay günümüze kadar Hıdrellez adıyla gelmiş; asıl gayesinden uzak bir takım hurafe ve batıl hareketlere sahne olmuştur.
Halk arasında değişik gayelerle kutlanan Hıdrellez Hıristiyan kültüründe kutlanan "Saint Georges" le aynı güne denk gelmektedir Temelde ibadet için toplanılan gün; Hıristiyanlarında kültüründen esinlenerek amacını yitirmiş ve İslâm diniyle bağlantısı olmayan eğlence şenlik piknik ve bahar bayramı adlarıyla kutlanarak günümüze kadar getirilmiştir.
6 Mayıs Hıdrellez günü özellikle Kadınlar genç kız ve genç erkekler tarafından benimsenen bir gündür O gün; dilekler kağıtlara yazılıp akan sulara bırakılır Geceden gül dallarına para ve ya kırmızı bezler bağlanır maniler söylenir Genç kızlar gül diplerine yüzüklerini atarlar O gün çeşitli fallar açılır fal okları çekilir Ateş üzerinden atlanır ve olur olmaz şeylere dua edilir.
İşte bu batıl inanç; insanları şirke küfre ve de hadsiz hesapsız günahlara sokar Eğlence piknik ya da bahar bayramı adına; sabah Müslüman olarak çıktıkları evlerine akşam çok ağır günahlarla geri dönerler. Dinimiz; fal ve falcılığı yatırlarda taş kaldırmayı kuş uçurmayı kabirdekilere yalvarıp yardım istemeyi kabirlerin etrafında dönmeyi dikili taşlar ve fal oklarını nazar boncuğunu at nalını üzerlik ve benzeri şeylerden fayda beklemeyi yasaklamıştır. Elbisenin renklerine göre hüküm çıkarmak merdiven altından geçmenin ve baykuş ötmesinin uğursuzluğu siyah kedinin çeşitli rakamların günlerin ve ya saatlerin uğurlu ya da uğursuz sayılmaları dinimizde yoktur.
"Allah'ın emrine boyun eğerek görevlerini yerine getiren O'nu tesbih eden" Varlıklara uğurlu uğursuz mührünü vurmak kimin haddine düşer?
 Kim bunları bir inanç gereği olarak yerine getirirse şirke düşer Kim de bunları dindenmiş gibi gösterirse; din adına dinsizlik yapmış olur Nitekim Peygamberimiz (sav): "Kim bir kâhine gider dediklerini doğrularsa; Şüphesiz ki Muhammed'e indirileni inkâr etmiş olur" Buyurmuşlardır.
Ehlimizden sorumlu olduğumuz bu dünyada ehlimizin bizim iznimizle işlemiş olduğu günahlardan da sorumlu tutulacağız Bu günkü Hıdrellez eğlenceleri Müslüman aile yapısına yakışmamaktadır.
"Efendim biz sadece piknik yapıyoruz hiç bir şeye karışmıyoruz" demek mazeret olmayacaktır, İslami düşünceden uzak ve her türlü günaha müsait olan bu gelenekten; kendinizi çoluk çocuğunuzu koruyunuz, Zira yüce Mevlâmız korunmamız için şöyle buyuruyor:
            "Ey inananlar! Şarap kumar dikili taşlar fal okları şeytan işi birer pisliktir Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz".
 Yüce Mevlâmız biz Müslümanları İslâma yakışır hareketlerden ayırmasın batıl ve hurafelerden muhafaza eylesin.
{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }