ALİ' siz ALEVLİK..

Mezkûr kitabın yazarı bu hususu ilk ortaya atan oldu. Kanaatim odur ki; amacın Aleviler arasında bir çatlak yaratmak olduğudur. Bu tezi şöyle savunabilirim: Adı geçen kitapta, “ Aleviliğin İslâm dışı bir inanç, kültür ve yaşam tarzı olduğu” savunuluyor.
Geçenler bu kitabın yazarı Faik Bulut, NTV. de Cüneyt Özdemir'in sunduğu; 5 N 1 K – programına çıktı. Tabii saçmaladı. İslâm'ın kabul ettiği gerçek Hz. Ali ile Aleviler'in kutsallaştırdığı “ Efsane Ali “ arasında hiçbir benzerlik bulunmadığını, kitabında bunu bütün detaylarıyla anlattığını, böylece Aleviliği, Türk İslam Sentezi çerçevesinde Sünnileştirmeye çalışanların çabalarına set çekme amacını güttüğünü anlattı. Sünni çevreler “ Ali ve Ehl-i Beyt sevgisi bizde de var. Dolayısıyla aramızda fark bulunmuyor.” Görüşünü dile getiriyorlar, dedi. Doğrusu da bu değil mi saygıdeğer okurlarım. Aleviler'in bölünmesi için uydurulan bir şey değil mi Ali'siz Alevilik saçmalığı.
30 – 35 yıldır yazılarını okuduğum, konu ile ilgili demeçlerini takip ettiğim çok değer li bir zat vardır. Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan. Kendisi, bu tezin son derece sınırlı guruplar tarafından desteklendiğini, böyle bir kavramın ortaya atılmasının temelinde, devletin Aleviler'i zaafa düşürme, zayıflatma hedefinin yattığını söylüyor. Ben, ayni kanaatte değilim. Kanaatim odur ki; Ateist-Marksist Kürtlerin oluşturmaya, genişletmeye çalıştığı, çoğu teröre karışan bir zümre bunlar. Tıpkı DHKP-C gibi.
İslâm dışında bir Alevilik inancını geliştirmek, çatışmanın ve devlet düşmanlığının derinleşmesine yol açar. Çok büyük bir Alevi kitlenin karşısına bu kitleyi çıkarıp savunmak, vatanseverlikle bağdaşmaz. Ali'siz Aleviler'den söz etmek neye ve kime hizmet eder ki?     
{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }