Cemaat kimsenin gazozuna ilaç atmadı. Bu gönüllü bir birliktelikti. Kimse aldanmasın. Bu ortamı kimler hazırladı? İsterseniz buradan başlayalım.
12 Eylülde Fethullah Gülen aranmasına rağmen 1984’te Yamanlar Koleji nasıl kuruldu? 1992’de devlet örgütü tespit etmiş, dönemin DGM savcısı Nuh Mete Yüksel evrakları kendi toplayıp dosyayı kendi açmış, dava açılınca Fethullah ABD’ye kaçmış, yargılanmış, tutuklama kararı alınmış. 1998’de Faik Bulut “Kim Bu Fethullah Gülen” kitabıyla Fethullah Gülen’i deşifre ettiği için hapse atılmış. 19 Haziran 1999'da Ali Kırca’nın sunduğu Siyaset Meydanı'nda yayınlanan Fethullah Gülen kasetinde Gülen kendi sesiyle devlete nasıl sızılacağını anlatmış. Necip Hablemitoğlu yurt dışındaki okullarda verilen eğitimlerde Türklüğün değil ılımlı İslam’ın işlendiğini açıklamış, buna rağmen iktidar 12 yıl boyunca onu korumuş, önlem almamış. Bu nasıl aldatılmak!
Yıllarca yasal olmayan ışık evleri açıldı, hepsine göz yumdunuz. Evler mektep, medrese, tekke olarak kullanıldı. Fethullah, ışık evlerine “Şarj evleri” diyordu. Buralarda ve yurtlarda biz Müslümanlar ve Müslüman olmayan kâfirler, yeniden şeriat, zorla namaz, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına eleştiri, “milliyetçilik buradan içeri giremez” gibi propagandalar yapılıyordu. Hatta 17.12.2012’de yazdığım “Türklüğü Bitirme Planı“ başlıklı yazımda “öğretim yılı başında kazandığı yüksek okulda okumak için Bursa’ya giden bir öğrenciye cemaatçi yurtta kalabilmesi için, içinde kuralların bulunduğu bir broşür veriliyor. Bu broşürü ele geçirip yazımda yer vermek için bugüne kadar bekledim. Ancak bana broşürü verecek kişi bulamadığını söyledi. Mutlaka birilerinde vardır. Broşürde ilk şart “Milliyetçiliği unutacaksınız.” imiş. Ardından koşullar sıralanmış. Her gün belli bir süre Fethullah Hoca’nın kitapları okunacak. Yarıyıl tatilinde 5 gün, yaz tatilinde 1 ay eğitim kamplarına katılınacak. Aklımda kalanlar bunlar.” demiştim. Altındaki yorumlara bakın: “Bu yazıyı protesto ediyorum. Kınıyorum. Dedikodularla, uydurma broşür muhabbetleri ile halk kışkırtılmak isteniyor.” “Neymiş efendim broşürü ele geçirip yazımda yer vermek için bugüne kadar bekledim. Ancak bana broşürü verecek kişi attığını, bulamadığını söyledi, yok Edebiyat öğretmeni Halide Edip Adıvar’ın “Ateşten Gömlek” kitabını, Şu Çılgın Türkler kitabını okutmuyorlarmış” Benimle dalga geçip bu yorumları yapanların rumuzları, adları gazetedeki yazımın altında. Bakabilirsiniz. Şimdi acaba utanıyorlar mı? Hiç sanmam.
2002’ye dek bu konu gündemdeydi, AKP iktidara gelince kapandı. Fethullah okullarından ayrılan öğrencilerde psikolojik bozukluklar görüldü. Yamanlar Kolejinden gelen bir öğrencim de ben Anadolu Lisesi’nde görev yaparken aynı durumdaydı. Neden AKP döneminde önlem alınmadı? Hablemitoğlu, 1999'da Fethullahçı gençlerin Atatürk’ü toprağın bile kabul etmediğini savunduğunu söyledi. Güya Atatürk’ü defnetmek için nereyi kazsalar su çıkmış. Atatürk’ü defnedecek yer bulamadıkları için önce Etnografya Müzesine oradan da Anıtkabir’e defnetmişler. Başka bir iddiaya göre Atatük’ü defnetmişler ve ertesi gün geldiklerinde Atatürk’ün cesedinin toprağın üstünde olduğunu görmüşler. Tekrar defnetmişler ve ertesi gün geldiklerinde yine cesedin toprağın üstünde olduğunu görmüşler. Bunun üzerine toprağın altına ve üstüne 8 ton beton dökmüşler ve olay bu şekilde çözülmüş.” Asıl toprak bunu söyleyenleri kabul etmeyecek. Kolay mı senin vatanını, milletini, ananı, bacını gâvurdan kurtaran adamı kâfirlikle, günahkârlıkla suçlamak? Keşke doğru olsaydı. Toprak O’nu kabul etmeseydi, bize geri verseydi. Yine başımızda olsaydı.
Rahmetli Kamer Genç 2009’da "Bu Fethullah Gülen bir gün başınıza bela olacak!" dediğinde AKP'li vekiller topyekûn üzerine yürüyüp, "Hoca efendiden özür dile" deyip 3 gün birleşime katılmama cezası verdirmişlerdi. Unuttuk sanmayın. Nuh Mete Yüksel, Türkan Saylan, İlhan Cihaner cemaati anlatırken onlara saldıranların akılları o zaman neredeydi? Fethullah ile ilgili rapor hazırlayan savcılar nerelere sürülmüşlerdi? Yandaş medya Fethullah’ı anlatan kasetleri bekletmiş, şimdi ortaya çıkarıyor. Daha önce cemaatten ayrılan Nurettin Veren 2004’te açıkladı. O zaman gerçekleri görmeyip cemaatin hizmetinde olanlar şimdi “aldandık” diyerek günü kurtarıyorlar. “Hoca Efendi” diye toz kondurmayanlar şimdi demokrasi kahramanı oldu. Uğur Dündar’ın “Fethullah Gülen’e eşi görülmedik methiyeler düzen AKP’li vekil kim?” yazısında AKP İzmir milletvekili Hüseyin Kocabıyık’ın Gülen’e methiyesini netten okuyun. Emekli Albay Mustafa Dönmez Fethullah’a laf söylediği için Necdet Özel tarafından mahkemeye verilmedi mi? Hele 2013 öncesi Fethullah Gülen’e methiyeler düzen iktidardaki bakan ve vekillere ne demeli. İzninizle bunları gelecek yazımda yazacağım.
2016-2017 Öğretim yılı büyük bir kargaşa içinde başladı. Allah okul müdürlerine, öğretmenlere, öğrencilere kolaylık ve sabır versin. Eğitim allak bullak. Yine de tüm öğretmen ve öğrencilerimize yeni öğretim yılı hayırlı olsun. Saygılarımla, hoşça kalın.