Ben yokum. Başkaları için yorum yapmayayım. Çok net bir şekilde bunu da savunuyorum. Bunun da siyasetimize çok büyük sinerji sağlayacağını düşünüyorum.” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ tv100 canlı yayında Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
Üç dönemi kuralı sebebiyle aday olmayacağını söyleyen Hamza Dağ'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“2018’de 3 dönem kuralını uygulayamadık. Zaman çok dardı. Erken seçim oldu. Bu sefer vaktimiz var. Ben 3 dönemim. Önemli olan 3 dönem olduğunuz zaman bunu savunabilmek. Ben MYK’da hem Cumhurbaşkanımızla birebirde yaptığım görüşmelerde savundum. Başvuruyu usulen yaptık çünkü başvurular uygundur diye bir karar aldık. Öbür taraftan da çok net bir şekilde kamuoyunda da 3 dönem kuralının uygulanması gerektiğini savundum. Çünkü bu ülkenin AK Parti’ye ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Bizim 20 senedir oluşmuş çok net bir tecrübemiz var. Ben 30 yaşında milletvekili oldum. Bugüne kadar 4 sene Ar-Ge başkanlığı, 2 sene Tanıtım Medya Başkanlığı… Devleti de öğrendik, Türkiye’nin her yerini de öğrendik. Parti görev vererek İzmir’i tanıdık. İzmir bizi tanıdı. Türkiye’nin zorluklarını, sıkıntılarını öğrendik, nasıl refleks gösterilmesi gerektiğini öğrendik. 3 dönem kuralı çok net bir şekilde… 25’inci dönemi dönem olarak saymadan, 22, 23, 24, 25 yok, 26, 27 dönemde 3 dönem üst üste vekillik yapan bu dönem ara verecek. Ben yokum. Başkaları için yorum yapmayayım. Çok net bir şekilde bunu da savunuyorum. Bunun da siyasetimize çok büyük sinerji sağlayacağını düşünüyorum.
"AK PARTİ SEÇMENİ YERİNDE DURUYOR"
(Memleket Partisi’nin oylarının tamamı Millet İttifakı’ndan geliyor, sizin seçmen hala duruyor mu aynı yerde?) Bizim seçmen duruyor. Bizim adayımız zaten yıllardan beri belli. Yeni bir aday durumu söz konusu değil. AK Parti seçmeni 5 yıllık süre zarfında bizim oylarımızın çıktığı indiği zamanlar oldu. Bu süreçlerde seçmenlere baktığımız zaman bizim seçmenlerin tamamı kararsız durumda bulundu. Seçim yaklaştıkça, kararsız seçmenin bize doğru yöneldiğini görüyoruz.
"EN ZOR ZAMANDA BİZİM ASGARİ SEÇMEN KİTLEMİZ VAR"
2022 yılı dünyanın en zor yılı olarak tarihe geçti. Rusya Ukrayna savaşıyla beraber enerji fiyatlarının fırlamasını hep beraber yaşadık. Bunların maliyetinin bize yansıması oldu. En zor zamanda bizim asgari seçmen kitlemiz var. İlk turda Recep Tayyip Erdoğan gibi bir faktör olmasa ilk turda bu ülkede cumhurbaşkanlığını alabilecek bir durum söz konusu olabilir mi?
"ŞU ANDA KAZANACAK DURUMDAYIZ"
Biz şu anda ilk turda Allah’ın izniyle bu seçimi kazanacak duruma doğru yol alıyoruz ve şu anda kazanacak durumdayız. İlk turda Sayın Recep Tayyip Erdoğan tabi ki cumhurbaşkanı oluyor.
"TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEN OY ALAN SİYASİ PARTİYİZ"
Karşı tarafın bir ortak liste çalışması var. Onun illere yansımasını takip etmek lazım. Bizim şöyle bir avantajımız var. Biz AK Parti olarak Türkiye’nin her yerinden oy alan bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla Türkiye’nin her yerinden oy alan bir siyasi parti olarak bizim almış olduğumuz oy oranının üstünde mecliste temsiliyetimiz oluşuyor. Bu yıllardır böyle.
Mecliste normal şartlarda bize 240-245 milletvekili getirmesi lazım. Ama biz geçen sefer 300 milletvekili çıkarttık. CHP yüzde 25 oy alıyor. Yüzde 25 oy ile meclise 150 milletvekili çıkartması lazım. Ama 130 milletvekili alıyor. Niye? Çünkü biz Türkiye’nin her yerinden temsiliyetimiz olduğu için biz almış olduğumuz oy oranının üstünde milletvekili alıyoruz.
(Cumhur İttifakı neden ortak liste yapmadı?) Bu çok doğru bir anlayış değil bir önceki seçimde MHP ile ayrı bir listeye girmiştik. Büyük Birlik Partisi ve Yeniden Refah Partisi seçime ayrı bir listeyle girmek isteyince aynı ittifak içinde 2 siyasi parti ayrı bir listeyle girince MHP de ayrı biz de ayrı bir listeyle girmek istiyoruz dediler.
(Türkiye’nin en önemli sorunu ne?) Deprem döneminde deprem çıkıyor doğal olarak. Ekonomi sorunu yok demiyoruz böyle bir şey var ama çözeceğiz, çözüyoruz çözmek için uğraşıyoruz. Depremin mutlaka ekonomiye bir etkisi oldu. Allah’a şükür hızla ekonomi çarkları döndü. Bizim pandemiden sonra bir karar vermemiz lazımdı. Bu kritik bir karar. Vatandaşımızın bunu değerlendirmesinde fayda var. Pandemiden sonra dünyada zaten emtia fiyatları artışı, rekabet alanlarının bozulması, tedarik zincirlerinin bozulması hepsi ister istemez bir enflasyona bir ekonomik sıkıntı doğurdu. Faizleri dünya artırdı, biz ya sabit tuttuk ya da indirdik. Burada karar verdik. Burada bize pozitif alanda dönüşü istihdam alanında oldu.
Dünyadaki enflasyon artışıyla beraber biz faizle ilgili yaptığımız işte enflasyon dünyadaki oranın üzerinde bizde artış oldu. Şimdi onun aşağıya doğru eğiliminde inmeye başladığını görüyoruz. Bundan sonra bizim önümüzdeki dönemde seçim vaadi olarak ne yapacaksınız diye sorsanız bizim en önemli vaadimiz enflasyonu aşağıya indirmek.