Dört aya yaklaşan süreç sonunda CHP Ödemiş İlçe Kongresi, kongreler tarihinde örnek gösterilebilecek bir olgunluk ve havada gerçekleşti.
            Akşamında aynı salonda başka bir program olması nedeniyle delegelere söz verilememesi dışında bir eksikliği de yoktu. Köy ve beldelerden gelen delegelerin geç saatlere kalmama istekleri de bunda etkili oldu. Zaten konuşma talebinde bulunan delegeler de durumun farkında olmakla konuşma taleplerini geri çektiler.
            Kongrenin çalışma tarzını bu saatten sonra bir ayrıntı olarak nitelemek lazım. Esas olan seçim sonuçları ve bunun ileriye dönük yansıması.
            Kongre sürecini mümkün olduğu kadar içeriden biri olarak değil de dışarıdan biri olarak takip etmeye çalışmam nedeniyle sonuçlar beklentime uygun olarak çıktı. Ancak salonda seçim sonuçları açıklanıncaya kadar heyecanlı bir bekleyiş olduğunu söylemek mümkündü.
            Oylar zarflardan çıktıkça renkli listelerin kabarıklığından faydalanarak sonuçların tahmin edilmeye başlandığını fısıltılardan duymak mümkündü. Ancak listelerin basıldığı kâğıtların kalınlığından dolayı yanılmalar olduğu çok geçmeden ortaya çıktı.  
            Sonuçta sarı blok liste en çok oyu olarak seçimi kazandı ve Sayın Eriş ilçe başkanlığına seçildi. Yine yönetim kurulu üyeleri ile il delegeleri de sarı listeye uygun olarak belirlendi.
            Her ne kadar önceki yazılarımızda yönetim listesinin seçimler üzerinde etkili olacağını belirtmiş isem de seçimlerde esas etkenin ilçe başkan adaylarının olduğu bir kez daha anlaşıldı.
            Bir başka değişle; delege oy kullanırken listeleri bir bütün olarak değerlendirmekten ziyade başkan adayına göre oy kullandı. Ancak yine kabul etmek gerekir ki listelerde yer alan yönetim kurulu üyelerinin seçim sonuçları üzerinde büyük etkisi oldu. Sayın Anıl Selek köşesinde bunu kısmen dile getirmiş. Aradaki farkın 19 olduğu göz önüne alındığında sadece 10 kişilik bir grubun yer değiştirmesi sonucu değiştirebilecekti.
            Ama belirttiğimiz üzere, sonucu delegelerin daha çok aday ve destekleyenlere yönelik algısı belirledi. Birçok yazımda belirttiğim gibi süreci en iyi yöneten kazanacaktı ve öyle oldu. Süreci yönetme konusunda önerilerimiz çoğu zaman doğru anlaşılmadı ve hatta yanlış ya da eksik sonuçlar çıkarıldığını duyduk, gördük.
            Ancak son yapılan tüzük değişikliğinin ortaya çıkaracağı yeni siyaset yapma anlayışının ruhunu birden kavramak, eski alışkanlıklar nedeniyle çok da kolay olmayabilir. Belki de CHP’nin bugüne kadar seçimlerde arzu ettiği başarıyı yakalayamamasının önemli sebeplerinden bir tanesi de budur. Delegeliğin atama yoluyla belirlendiği bir partide, bütün enerji delege pazarlıkları üzerinde yoğunlaşmaktaydı ve iç çekişmelerden halka ulaşmaya fırsat kalmamaktaydı.
            Oysa yeni tüzükten sonra delege ağalığı büyük ölçüde son bulmakla, delege pazarlığından ziyade delegeyi ulaşma ön plana çıkacaktır. Delegeyi ulaşmanın yolu ise delegenin içinde bulunduğu çevreye ulaşmak, hitap etmekten geçecektir. Delege birilerinden gelen talimatla yönünü belirlemekten kurtulmuş olmakla çevresinden etkilenerek, çevresine kulak vererek, tercihini belirlemeye başlamıştır. Benzer durum yerel seçimler öncesinde yapılacak ön seçimde daha da net görülecektir.
Sayın Eriş’in sarı listesinin kongreyi kazanmasında en önemli husus budur. Delegeler birilerini dinlemektense önümüzdeki seçimlerde kiminle başarıya ulaşacağı sorusunun cevabını çevredeki algıya kulak vererek, kongrede oyunu kullanmıştır.
            Buradan, Belediye Başkanımız Sayın Keskin’in desteklediği adayın kazanmama sebebini Ödemiş kamuoyundaki algısının önümüzdeki yerel seçimler için olumlu olmadığı anlamını da çıkaranlar olabilir. Bu olumsuz algıyı inananların azımsanmayacak derecede olduğunu bilmekle birlikte, bu olgunun kamuoyunda daha tam olarak yerleştiğini zannetmiyorum.
            Ama yapılan kongreden sonra bu algıda değişiklik olacağını, CHP’nin başta Ödemiş Belediye Başkanlığı seçimlerinde olmak üzere kapanmamaları halinde birçok beldede tekrar favori olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
            Kongre sonucunu hep CHP açısından değerlendirmiş isek de kongreden çıkan sonuca başta AKP olmak üzere diğer partiler açısından da bakmak gerekir.
Mart ayı sonlarında Ödemiş’te yapılan genişletilmiş AKP İl Divan Toplantısı’nda, İl Başkanı ve yöneticilerinin “Önümüzdeki yerel seçimlerde Ödemiş Belediye Başkan adayımız, Sayın Mahmut Badem” demelerine rağmen bazı ilçe yöneticilerinin farklı beklentileri olduğu ve bunu bir vesileyle il yöneticilerine de ilettiklerini duymuştuk.
Büyük olasılıkla AKP Ödemiş ilçe yöneticileri de halihazırdaki algıya bakarak “Nasıl olsa seçimleri alırız” düşüncesindeydiler. Kongreden çıkan sonuçtan sonra aynı düşünce içinde olup olmadıklarını ve var olduğu ileri sürülen algının yerleşmesi ve yaygınlaşması hususundaki çalışmalarında bir değişiklik yapıp yapmayacaklarını önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Ancak şimdiden çalışma tarzları en bilimsel olan ve belirli bir program içinde çalışan AKP’nin ilçe yöneticilerinin bu aşamada ilk olarak önümüzdeki yerel seçimde CHP’de aday değişikliği olup olmayacağının tespitini yapmaya çalışacaklarını söyleyebiliriz. Bu nedenle CHP kulislerini en iyi şekilde analiz ederek, alınacak sonuca göre yeni çalışma programlarını ortaya çıkaracaklardır.
Bu arada Sayın Eriş ve ekibini kutlarken yönetimde yer alan siyasetin yeni yüzlerine de siyasi hayatlarında başarılar diliyorum. Onlara küçük bir katkı olması için de zaten bilmelerine rağmen algı yönetiminin temel ilkelerini bir kez daha takdirlerine sunuyorum:
“Hedef kitlenin değerleriyle uyum, hedef kitlenin kültürüyle uyum, beklentilerin üzerinde yaklaşım sergilemek, yalın olmak, sonuca odaklanmak, ölçümlemek, gerçeklere dayanmak, tekrar etmek, farklılaşmak, görselliği doğru yönetmek, düşüncelerden çok duygulara hitap etmek...”