Bir süredir devam eden yazı dizime bazı önemli gündemler sebebiyle ara vermek zorunda kalmıştım. Dizimin bundan önceki son bölümünde sizlerle paylaşacağım konuyu 12 Haziran’dan sonra açıklama sözü verdiğimden bahsetmiştim. Artık yemeğin önemli detaylarını sizlerle paylaşma zamanı geldi. Kaldığımız yerden devam edelim. Müdürüm masaya bıraktığı kağıtların bir kısmını ayırdı ve elini üstüne koyarak “bak avukatım bunlar son yıllardaki bazı garipliklilerle ilgili, şimdi diyeceksin ki nasıl gariplikler bunlar?” deyince benim “ben de tam onu diyecektim müdürüm, ne gibi konular bunlar?” dememe fırsat vermeden “avukatım kulaklarını iyice aç beni dikkatle dinle.” dedi ve uzun uzun anlatmaya başladı.
Kimi zaman isim vererek kimi zaman da elindeki kağıtları göstererek olayları teker teker anlattı. Bana gösterdiği belgelerden birer örnek istediysem de bu konudaki ketum tavrını değiştirip elindeki belgelerin örneklerini vermesi konusunda ikna edemedim. Biraz bozulduğumu gören müdürüm “bu belgeler ilgili kurumlarda mevcut, yetkili merciiler konuyla ilgilenirlerse bu bilgi ve belgelere ulaşması çok kolay. Ancak dediğim tarihten sonra elimdekileri seninle paylaşacağım, bu konuda anlayışlı davranmanı bekliyorum” dedi ve anlatmaya devam etti. Artık yemekten çok sohbette gibiydik. Konuları anlatmaya başlamadan önce iştahla masadaki yiyecek ve içeceklerle ilgilenen müdür içini dökmenin rahatlığından olsa gerek sadece arada bir önündeki bardaktan küçük yudumlar alıyordu. Küçük yudumlar arasında aktarılan büyük iddialar, yıllardır avukatlık ve köşe yazarlığı yapmış olduğum için çeşitli entrikaları duyan ve gören beni bile şaşırtmıştı.
 
Bana aktarılanlar arasında en dikkat çekici olanı siyaseten seçilmiş bir üyenin gizli ortak olduğu firmasına bir çok ihalenin veriliyor olması. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 11. maddesinin e ve f bentlerinde ihaleyi yapan idarenin ihale yetkilileri ile bunların üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar sıhri akrabalık olanlar ile şirket ortaklarının hiçbir şekilde ihaleye giremeyeceği düzenlenmiştir. Bu siyasi kişilik aynı zamanda seçildiği kurumun bu hizmetleri veren biriminin de seçilmiş üyesi. Bu birimin hazırladığı ihalelere kendisinin de gizli ortağı olduğu firmanın katılıp pek çok ihale aldığı yönündeki bu iddialar çok ciddi. Hatta üyenin özbeöz kardeşinin de bu şirketin eski ortaklarından olduğu ancak işi kitabına uydurmak için sonradan ortaklıktan ayrıldığı, üyenin de bu şirketin aldığı ihalelerin yerine getirilmesi sırasında kendisinin işin başında bizzat bulunduğu da bana aktarıldı. İhaleyi alırken menfaat temin edilip edilmediğini bilmem ama yasa hükmü karşısında böyle bir girişimin hukuk dışı olduğu açık. Bu durum pek çok kişi tarafından bilinmesine rağmen görünürde hiçbir yasal engel yokmuş. Ancak kardeşinin eski ortağı olduğu bir şirketin ihaleye girmesi ve aldığı ihaleler sonrasında da işlerin başında bizzat kendisinin durması da açıkçası mide bulandırmıyor değil. Bunlardan menfaat temin edilip edilmediğine bakmaksızın öncelikle hukuka uygun olması zorunluluğu kanun gereği seçilen ve görevi kanunları uygulamak olan bazı uygulayıcılar tarafından hala anlaşılamamış sanırım.
 
Bir başka önemli konuda son iki dönem içinde gerçekleşen ihale, doğrudan temin ve avanslarla ilgiliydi. Bazı hizmet alımlarında doğrudan temin sınırının birtakım yollarla aşılmamış gösterilerek ihaleden kaçınıldığı ve yine alınan bazı avansların tam da avans miktarınca belgelendirildiği ve bu avansları çok ilgili olmayan kişilere verildiği ile de çok net bilgiler müdürüm tarafından bana söylendi. Bu anlatıların belki de tamamı masada duran ve müdürümün “dediğim tarihten sonra elimdekileri seninle paylaşacağım” dediği belgelerde olduğunu düşünüyorum. Müdürümün konuyu anlatırken pek çok defa belgeleri işaret etmesi ve belgelerin bir kısmı göz ucuyla da olsa görebildiğim için bu şekilde düşünüyorum. Ancak maalesef bu belgeler söylendiği gibi malum tarihten sonra bana ulaştırılmadı. Bu yüzden bu konularla ilgili net açıklamaları maalesef ileri tarihlere bırakmak zorunda kaldım. Ancak bu belgelere yasal zeminde ve zaman içinde ulaşacağımı sanıyorum. Bunu sağladığımda olanları sizlerle paylaşacağımdan da hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ancak bana verilmeyen bu belgelerin önemli bir kısmının herkesin tanıdığı çok önemli bir siyasi kişiliğe verildiğini ve hala onun elinde olup ileride siyasi malzeme kozu olarak kullanacağına dair net bilgi de bana ulaştı. Kim bilir ben bu belgelere ulaşıncaya kadar, yemekte ya da bir kahve içimi sırasında belgeleri bana verme cesareti bulan birileri çıkabilir. Kapım herkese açık…
 
Derdim kimsenin ekmeğiyle oynamak değil. Bunu da birileri bana “insanların ekmeğiyle oynarsan adamın anasını …..” diyerek söver diye de söylemiyorum. Sövme cesareti olanlarla da yüz yüze gelmekten asla kaçmam. Amacım gerek seçilen gerekse atananların hukuk kuralları içinde ve hiç kimsenin hakkını gasp etmeden ve vicdanları yaralamadan hizmet ettiğini görmek. Bu ülkeyi çocuklarımızdan emanet aldığımızı da unutmayalım. Hukuk dışı yollarla ya da hukuka aykırı olarak başkalarının ekmeğine mani olanlar ise kendi ekmekleriyle oynandığını da iddia etmesin. Temiz ve helalinden kazanç dileklerimle…
 
Not : Sorumlu ve duyarlı bir vatandaş hissi içinde böylesine hassas bir konunun üzerine giderek gerçekleri ortaya çıkartmak adına gösterdiğim çabanın onda birini göstermeyen ve siyaseten bu konuda benden daha ağır sorumlulukları olan ve elindeki belgeleri siyaset malzemesi olarak kullanmak için stoklayarak zamana bırakanları, ben de zamana havale ediyorum.