Yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi karpuz, tezgâhlarında ki yerini aldı. Ancak sezon geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi "Kabak Aşılı Karpuz" tartışmaları ile açıldı. Üretici her ne kadar doğal üretimin devam ettiğini söylese de vatandaş karpuz da eski tadın olmadığını ve kabak aşısı Karpuz'un önceki yıllarda olduğu gibi yine piyasaya sürüldüğünü iddia ediyor.  Pazarda ve tarlada bu iddiaların gündeme geldiği şu günlerde Ege Üniversitesi Ödemiş Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Alan'dan Aşılı Fide ile Karpuz Yetiştiriciliği üzerine bir araştırma yazısı geldi.  Aşılı Fide ile Karpuz Yetiştiriciliği'nde Merak Edilenleri bu araştırma yazısı aracılığı ile sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Aşılı Fide ile Karpuz Yetiştiriciliği'nde Merak Edilenler
Son yıllarda basın yayın organlarında ve çevremizde zaman zaman karşılaştığımız 'Aşılı Karpuza Hayır' ya da 'Kabak Kokulu Karpuza Hayır' şeklinde ki haberler ile karpuz yetiştiriciliğinde yaşanan meyve kalite sorunlarına dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. Yine geçtiğimiz yıllarda, aşılı karpuz meyvelerinde tat olmadığı gerekçesiyle Denizli hal yönetimi tarafından kabak aşılı karpuzlara yasak getirilmiş ve yasağı çiğneyen hal esnafına ceza verileceği duyurulmuştur. Durum öyle bir hal almıştır ki halk arasında iri meyveli ve kalın kabuklu bütün karpuzlar, aşılı şeklinde tanımlanmaktadır. Ülkemiz ve özellikle de bölgemiz için ekonomik öneme sahip olan karpuzda, aşılı fide kullanımının bitki büyümesine, verime ve meyve kalite özelliklerine (şeker oranı, sertlik, liflilik, kabuk kalınlığı, meyvede sarı şeritler vb) etkileri, okulumuz Ege Üniversitesi Ödemiş Meslek Yüksekokulu'nda yaptığımız çalışmalarla takip edilmiştir. Bütün bu meyve kalitesine ilişkin tartışmalar devam ederken, aşılı fide ile karpuz yetiştiriciliğinin avantajları, çalışmalarımızdan elde ettiğimiz sonuçları ve tartışmalı yönlerini tekrar gözden geçirmenin faydalı olacağını düşünüyorum. 
Karpuzun Ekonomik Önemi
Dünyada yaklaşık 3.5 milyon hektar alanda, 103 milyon ton karpuz üretimi yapılmaktadır. Türkiye, 146 bin hektar alanda yaptığı, 3.9 milyon tonluk üretim ile günümüzde önemli bir karpuz üretici ülke olarak dünya sıralamasında ikinci sırada yer almaktadır. Dünya karpuz üretiminin yaklaşık olarak %67'sini tek başına Çin karşılamakta ve bu ülkeyi, %3.8'lik oran ile Türkiye izlemektedir. Üretim miktarı bakımından, ülkemizde domatesten sonra, en çok üretimi yapılan ikinci sebzedir. Rakamlardan gösteriyor ki karpuz, dünyada ve ülkemizde önemli bir tarımsal üründür. Ayrıca, yöremiz (Bayındır, Beydağ, Kiraz, Ödemiş, Tire) yaklaşık 54 bin dekar alanda, 206 bin ton karpuz üretiminin yapıldığı, önemli karpuz üretici bölgedir. 
Aşılama Nedir?
Bir tür ya da çeşitten alınan bir göz yada kalemin anaç üzerine yerleştirilmesine aşı, yapılan bu işleme de aşılama denir. Çok yıllık erik, kayısı, elma gibi meyve türlerinde çok eskiden beri kullanılan bir tekniktir. Daha çok çoğaltma yöntemi olarak kullanılır ancak bazen çeşit değiştirme ya da ağaçların zarar gören kısımlarının onarılması amacıyla da yapılır. Sebzecilikte aşılama ise daha yeni bir tekniktir. Türkiye'de, aşılı fide kullanımının yaygınlaşmasında hazır fide üretimi yapan firmalar etkili olmuştur. İlk çalışmalar, 1994 yılında başlamış, 2000'li yıllarda aşılı sebze fidesi üretim rakamları büyük bir artış göstermiştir. Aşılı fide, karpuz yanında kavun, hıyar, domates, biber ve patlıcan yetiştiriciliğinde de kullanılır. Ülkemizde ise en yaygın kullanımı domates ve karpuz yetiştiriciliğindedir. Ülkemizde aşılı karpuz fidesi üretiminde, daha çok melez kabaklar, daha az oranda da su kabağı anaç olarak kullanılmaktadır. Aşılı fideler, aşısız fidelere göre 3-4 kat daha pahalıdır. Bu durum, iki kat fazla tohum masrafı (hem anaç, hem de üretimi yapılacak çeşit), aşılama için el işçiliği ile aşılamadan sonraki hassas bakım koşulları sonucunda ortaya çıkmaktadır.