İlçe gündemin ilk sırasında CHP’nin pazar günü yapılacak olan ilçe kongresi yer alıyor. Adaylar; büyük ölçüde adaylık sürecini, projelerini anlattıkları delege ziyaretlerini tamamladı.
Sıra adayların yönetim ve il delegesi listelerini hazırlamasına geldi. Adayların yönetim listesinde yer alacak bazı isimler belli olmasına rağmen esas listeleri ancak kongre sırasında görebileceğiz.
Gerçi büyük olasılıkla blok liste ile seçim yapılacağı için bunun çok da önemi yok. Tek adayın bulunduğu ilçe kongrelerinde bile çarşaf liste yerine blok liste ile seçimin yapıldığı göz önüne alındığında 3 adaylı bir kongrede çarşaf liste usulünün kabul görmeyeceği ortada.
Dolaysıyla pazar günü yapılacak seçimlerde; adayların kişilikleri, geçmiş siyasi ve seçim çalışmaları ile 15 Nisan’dan sonra uygulamayı düşündükleri yönetim tarzı belirleyici olacaktır, olmalıdır.
Bilindiği üzere geçen hafta yerel seçimlerin 6 ay önceye alınması hususunda iktidarın düşünce ve önerisi muhalefet tarafından da kabul gördü. Böylece yerel seçimlerin 2013 yılının ekim ya da kasım ayında yapılması gündemde.
Bunun içindir ki 15 Nisan’da kimin kazanacağından ziyade kazanan aday ve ekibinin 16 Nisan’dan sonraki yapacağı çalışmaların değerlendirileceği bir kongre olmasını diliyorum.
Bu nedenle delegelere çok büyük bir görev düşmektedir. Yıllar sonra delege olmanın öneminin hissedildiği ve değer verildiği bir ortamda delegelerde, delege olmanın tüm sorumluluğunu hissetmelidir.
Delege sadece beldesi, mahallesi ya da köyündeki partilileri değil aynı zamanda seçim çevresinde CHP’ye oy vermiş hatta önümüzdeki seçimlerde oy verme ihtimali olan kişileri de temsil ettiğinin farkında olan kişidir.
            İlçe yönetimleri de delegeliği sadece kongrede oy kullanan olarak görmemeli ve partinin vatandaşlara ulaşabileceği en yakın birimi olarak niteleyerek bugüne kadar görülmezlikten gelen değerini teslim etmesi gerekir.
            Her ne kadar bazıları, basın yayın organları, internet ve televizyonların izlenilirliği ve kullanılırlığı arttığı için kapıdan siyaset döneminin bittiğini söylese de her seçim göstermektedir kisiyasette bire bir iletişim geçerliliğini hiçbir zaman kaybetmez.
Seçim aralarında geçen süre de sorunların tespiti ve yerinden çözümü noktasında da delegeler en önemli haber alma ve iletme noktasıdır.
Bugün yerel gazetelere dahi baktığımızda belde ve köy haberlerinin sayısı yok denecek kadar azdır. Bu da göstermektedir ki, oradaki sorunları basından değil ancak delegelerden öğrenir ve çözüm önerilerini de ancak delegeler sayesinde ulaştırabilirsiniz. Zira yerel gazete olmasına rağmen birçok belde ve köyde bazı gazetelerin dağıtımı yapılamamaktadır.
Eskiden delegelerin adı dahi bilinmezken şu birkaç aylık dönemde hepsinin adıyla sanıyla bilindiği, en az bir kere tokalaşıldığı ve sima olarak da tanındığı göz önüne alındığında 16 Nisan’dan itibaren seçilecek olan yönetim, kendilerini seçen bu kurumu gereken önemi umarız, verir.
Delegeler olarak bunun altyapısını şimdiden kurmalıyız ve ağırlığımızı hissettirmeliyiz. Lise yıllarında oynadığımız “Kim, kiminle, nerede, ne yapıyor?” oyununu takip etmeden, 15 Nisan’da kimin kazanacağından ziyade 16 Nisan’da “kazanan nasıl bir yönetim tarzı izler?” ve ‘bizi önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde başarıya götürür’araştırmasını yapmamız lazım.
Kararımızı vermedenönce eşimizin, dostumuzun fikirlerini almaktan çekinmemeliyiz. Sadece üyelerin değil; çalıştığımız işyerindeki, akşam oturduğumuz kahvehanedeki, tarlada beraber çapa salladığımız arkadaşların, tıraş olduğumuz berberin, alışveriş yaptığımız, bakkalın nabzını yoklamamız faydalı olabilir.
Zaten bu kişiler yarın seçim günü geldiğinde oy isteyebileceğimiz insanlar değil mi? Bugün hiçbir komplekse girmeden fikirlerini alırsak yarın onlara oy istemeye gittiğimizde daha rahat oluruz.
Bunun yanında hangi aday kazanırsa, ilçe binasına rahatlıkla gidip gelebileceğinizi de düşünmek lazım. Kimseye sağda solda ‘yıllardır partiye gitmiyorum’ lafını söyletmeyecek ve ‘Bunlar kendi aralarında dahi anlaşamıyor’ imajını da yıkacağını inandığınız,kim her ne sebeple küstüyse birbirlerine, bu kişileri tekrar biraraya getirecek adayın hangisi olduğu da önemli olmalıdır.
Üstelik sadece kendimizin de rahatlıkla girip çıkabileceği değil, bir arkadaşımızı da götürdüğümüzde, size ‘beni nerden buraya getirdin’ yerine tekrar gitmek için kapınızı aşındırdığı ve hatta buna bile gerek kalmadan kendi başına gidebileceği bir ilçe yönetiminin göreve başladığı 16 Nisan için,15 Nisan’da oy kullandığımızda kim kazanır kim kaybeder bilmem ama Ödemiş’in kazanacağını şimdiden söyleyebilirim.
Şimdiden kazanan aday ve ekibine, Ödemiş’e hayırlı uğurlu olsun.